Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

20 Ocak 2018 Cumartesi

Beşiktaş’ta Sırtlan Pusu

Güneydoğu’dan  Hasdal’a Bir Subay’ın Anıları
Mustafa ÖNSEL

Kaynak yayınları:7.Basım Eylül 2016  


Fetö Terör Örgütünün TSK  nın şerefli Subaylarına yaptığı kumpas mağdurlarından  olan ÖNSEL  başından ve beraber kader arkadaşlığı yapmış  arkadaşlarının başından geçenleri çok güzel bir Türkce ile kaleme aldığı, güncelliğini hiç yitirmeyecek bir kitap. Zaman zaman Güneydoğuda geçen anıları zaman zaman görev aldığı birliklerde başından geçen anılarını yazdığı ve herkese tavsiye edeceğim ve bir dönem kitabı olarak algıladığım enfes bir kitap.

Bülent Arınç’a suikast meselesini şöyle yorumluyordu; Bu bahane edilerek kozmik odaya girilecek ve günlerce süren araştırma  hakim Kadir Kayan tarafından yapılacaktı.
Kozmikten suç delili olarak bir şey çıkmayacaktı ama  mahremiyet yerle bir edilecekti.Ülke işgal edildiğinde alınacak tedbirler,yapılacak faaliyetler ve isimler deşifre edilmişti.Belki birilerinin öğrenmek istediği buydu.
Bir sayfasında şöyle bir anekdot paylaşır bir General  cezaevinde  hastalanır  hastane sevki yapılır refakatçi  olarak bir teğmen verilir.Hastanede general  kontürlü telefon ile evine telefon etmek isteyince  teğmen mevzuata aykırı olduğunu söyler. General ‘’Bunca sene on binlerce  kişiye emir komuta ettim.Onlar için birçok riski göze aldım çocuğu yaşdaki bir teğmenin  ona kısacık bir telefon konuşmasını çok görmesine üzüldüm’’ der . Teğmen’in cevabı manidardır: ‘’ Ben size böyle bir hak tanısam ve hakkımda soruşturma açılsa beni kim koruyacak ?  Generalini koruyamayan ordu bir teğmenimi koruyacak?’’ Evet gerçek manzara budur ve teğmen haklıdır.
Kitabın ortalarında bir düşünür lafı paylaşmış bende alıntı yapayım. ‘’Mücadele edenler,savaşı n hakkını    verenler ,düşmanlarına yenilmezler.Yenildikleri sadece kaderleridir.’’

Önsel sadece kaderine boyun eğmemiş başta komutanlar olmak üzere basınımızın kalemini satmamış şerefli köşe yazarları’nada  mektuplar yazmış ve Balyoz kumpasının basında ilk defa bu işin mağdurlarının ağzından komuoyuna duyurulmuş,bunlar Yavuz Selim Demirağ ve Emin Çölaşan’dır. Ergenekon ve Balyoz dan cezaevlerinde tutulan komutanlar için şu yorumu yapıyor Önsel ama ben bir saptama yapayım öyle.Yazıyı kaleme aldığım tarihte Güneydoğuda  görev yapmış ve üstün başarı göstermiş,aldığı şeref madalyalarına şimdiye kadar yetişen olmamış Osman Pamukoğlu  Paşamız Askeri sosyal tesislere sokulmadığı  yazılıp çizilmekte.Bence tek nedeni Güneydoğuda  yaptığı başarı.

Gellelim Önsel Albayın yorumuna ‘’ Şu an hapishanede tutulan  bizlerin büyük
çoğunluğunun ortak özelliği , terörle 1984 yılından beri mücadele etmiş olmamızdır. Bu konuda bir ömür vermiş çoğu zaman ölümle burun buruna gelmiş,terörle mücadele  tecrübesi en üst seviyeye gelmiş  olan insanlar,sanki ÖÇ alırcasına tutuklanmışlardır.’’
Bu şerefli subaylar gönüllü  çalışırken bir anda ne oldu anlaşılmadı. Fuhuşla Başladılar,Şantajla devam ettiler,Casuslukla final yaptılar. Ülkenin en seçkin subaylarını casus diye içeri tıktılar.Kendine gazeteci diyen  zihni bozuk’da manşet attı.’’Önce karı sattı dediler sonra Yunan’a belge  diye ‘’Mahkeme başladı ne karı vardı ne casusluk.Hani casuslardı hani pezevenklerdi.savcı fuhuş yok casusluk yok , dediyse ceza almazlar beraat ederler diyeceksin,değimli subaylar zaten cezasını aldı .Manşetletrde Pezevenk,casus dediğin gün bu davanın cezası kesildi.
Bu kitap la birlikte Ergenekon ,Balyoz gibi davalardan yatan aydın ve subaylarımızın yazdığı elli kitabın enaz kırkını okudum yapılan  haksızlık ve zulümü  sanki ben yaşamış gibi kimi zaman göz yaşlarımla kimi zaman hırsla kimi zaman kızgınlıkla okudum.Onun içindirki  FETÖ ile yapılan mücadeleyi sonuna kadar destekliyor ve mücadele eden birimlere Allah kolaylık versin diyorum.




                                           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder