Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

13 Eylül 2017 Çarşamba

KAYIP YAZ

KAYIP YAZ
324 SAYFA 1.BASKI KASIM 2016 ALTAN ÖYMEN

     Altan Öymen Kayıp Yaz diye yazdığı 2015 yılında olup bitenleri daha önceki yılların olaylarıyla da harmanlayarak 2015 yazını özetlemiş. 324 sayfaya sığdırdığı olaylar dışında kendi değimiyle yer vermediği konular elbet vardır. Bu sayfalarda 2000li yılların demokrasisi açısından nereden nereye geldiği ve hatırlamamıza katkı sağlayan bir kitap. Bir yaza sığdırılan 2 seçim 7 Haziran ve 1 Kasım,1 Kasım 2015 günü Türkiye’nin siyasi tablosu,7 Haziran 2015 günü öncesine dönüyor.7 Haziran seçimlerinde AKP meclisteki mutlak çoğunluğu kaybetmesine rağmen Cumhurbaşkanlığını, Başbakanlığı, Meclis başkanlığına kendi adaylarını seçtiriyor.

Bu adımla aklında olduğu erken seçim sinyalini vermiş oluyor. Böylece 2015 yılı yazının bir 'KAYIP YAZ' haline gelmesinin kapısını aralamış oluyor.2015 yazı 'KAYIP YAZ' haline gelmeseydi 7 Haziran'da yapılan seçimlerde koalisyon dönemi başlamış olurdu ve bu 2016 yılı FETÖ darbe girişimi daha geniş bir tabanla karşılanacak ve olağanüstü hal ülkeden daha çabuk kalkabilecekti. Öğmen kitabını önceki seçimler dâhil grafikler ve bol fotoğrafla süslemiş okunması kolay güzel bir anı kitabı.

Silah Kaçakcılığı ve Terör

Silah Kaçakcılığı ve Terör
Uğur MUMCU 3.Baskı Mayıs 1981 Tekin Yayınevi 127 sayfa

   Önce kitaptan bahsedeyim Oğlum Eray bu kitapları internet üzerinden bir müzayededen satın alıyor. Kitap 36 senelik , sayfaların dört yanı koyu kahverengi ortaları samani yani kitap kendi yaşını söylüyor. Kitap diplerinden hafif hafif lime lime oluyor. Uğur Mumcu kitabında silah kaçakçılığı konusunu belgelere dayanarak inceliyor ilginç olay ve kişilere ulaşıyor. Devlet tesadüfen yakaladığı kaçak malları ve kişilerin sorgularından edindiği bilgilere göre 8 sene içerisinde yurda 27milyon 132 bin mermi ve 70.731 adet ateşli silah sokmuşlardır.

   Bunun yanısıra birde farkına varılmayanlar var. Bu silahlara para ödeniyor ve bu paranın kaynağı hiç bir zaman sorgulanmıyor. Kitabın yazıldığı dönem 12 Eylül sıkıyönetim dönemi yurt içindeki silah miktarını Zamanın başbakanı Ulusu şöyle özetliyor.

14 Mart 1981 tarihli açıklaması: 12 Eylül 1980 tarihinden 11
Mart 1981 tarihine kadar geçen sürede teslim edilen ve yakalanan silah sayısı 38.896 tüfek , 151.959 tabanca, 1.042.707 mermi ve 5734 kg. Patlayıcı madde. Bu silahlara ödenen paralar haliyle uyuşturucudan sağlanıyor ve bu uyuşturucu trafiğinde birçok siyasetçi ve milletvekili Avrupa’da yakalanıp hapsediliyor. Ve MUMCU kitabını şöyle bitiriyor. " Silahların yok olduğu, düşüncelerin barış ortamında özgürce tartışabildiği bir Türkiye özlemi ile kitabımı noktalıyorum”

Sakıncalı Piyade

Sakıncalı Piyade
Uğur Mumcu Tekin Yayınları 31.Basım yıl:1993 120 sayfa

  Aziz Nesin'in önsözü ile yayınlanan kitap şöyle başlamakta: Sakıncalı Piyade yakın geçmişimizden yağlı - kara lekesi olan 12 Mart'ın ıcığını cıcığının çıkaran belgesel bir yapıttır. Sakıncalı piyade bir dönem kitabıdır 25 başlıkta makaleler şeklinde yazılmış bu makalelerin bir gazete veya dergilerde yayınlandığı konusunu bilmiyorum. Bu 25 makalenin yirmisi sıkıyönetim mahkemelerinde ve cezaevi anılarını paylaşmakta son beş makale Asteğmen olarak askere alınmasına rağmen "er" hem de "sakıncalı er" olarak askerlik görevini yaparken başından geçen traji komik olayları anlatmaktadır.

   Er olarak Ağrı İlinin Patnos ilçesine mevcutlu yani jandarma kontrolünde gönderilmiş olup Mumcu kitabını şöyle bitirmektedir.

"Patnos'da çok şey kazandım,Orada 'halk'dediğimiz soyut kavramın ne olduğunu canlı örneklerle anladım.Siirt'li Maşallah Çavuşu,Trabzon'lu Osman çavuşu , Denizli'li Havancı Niyazi'yi,..........halkın entaze güllerini sundular . Yüreklerimize duygu pınarlarından şelaleler akıttılar........ Evet evet ne olursa olsun ben Patnos dağlarında halk çocuklarıyla er olarak askerlik yapmayı , emekli olduktan sonra , siyasi iktidarın uzattığı yönetim kurullarında onbinlerce lira para alan orgeneral olmaya değişmem."

Satırlarımı yine Aziz Nesin'in kitap için söylediği ile bitireyim.

"Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! 'Sakncalı Piyade'yi yazdığın için eline sağlık,ağzına sağlık,canına sağlık..... Kendi yazdıklarıma gülmem ama senin yazsıklarını gülerek okudum.Acı acı gülmek deyimi vardır ya , işte öyle acı acı güldüm.

Her ikinizde Işıklar içinde yatın büyük ustalar.

Vurulduk Ey Halkım Unutmadık Seni

Vurulduk Ey Halkım Unutmadık Seni
Üçüncü baskı Nisan 1996 159 Sayfa

Öldürülüşünün üçüncü yılında; Düşünenlerin vurulmaması dileğiyle…

 Uğur MUMCU'yu Unutmayanlar adına yayınlanmıştır. Kitap üçüncü baskısı ile 65.000 adet basılmış bu eserden elde edilecek gelir Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfının Çankaya'da kuracağı Uğur Mumcu Kültür Merkezinin inşaasına harcanacak olup birde içerisinde kaset hediye edilmiş olup tabi benim sahaftan aldığım kitapta tabi ki kaset yoktu. Kitap tam bir ortak yapım. Deniz Som , Işık Kansu Oğlu Özgür Mumcu ,Çizgileri ile Nuri Kurtcebe kitabın son kısmında Mumcu'nun 1974-1985 yılları arasında gazete ve dergilerde yazdığı köşe yazılarına yer verilmiş olup kitabın ikinci sayfasında sizlere ilginç gelecek şu cümle yazılıydı "T.C Kültür Bakanlığı'nın katkıları ile gerçekleşmiştir"