Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

28 Şubat 2022 Pazartesi

Avuçlarımda hala sıcaklığın var

 Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var

Osman BALCIGİL

Destek Yayınları

14.Basım Ekim 2021

470 sayfa.

Hani derler ya 68 Kuşağı işte Balcıgil tamda bu kuşağın tam göbeğini yazmış.

Fuat-Leyla, Talip-Sumru aşkı ile süslediği romanında  68 kuşağının önde gelen gençlik liderlerini belge ve bilgilerden derleyerek güzel bir eser meydana getirmiş. 

O gençlik ki sanki karanlık bir odada, hepsi filin ayrı bir yerinden tutup fili tarif yapmaya çalışıyor. Aydınlığa çıktıklarında yapılan tariflerin ne kadar yanlış olduğunu ancak okuyucu görüyor.

Benim Önerim 68 kuşağını duyup merak eden Osman Balcıgil’in bu eserini muhakkak okuyun. 

THKP-C, Mahir Çayan, Sinan Çemgil, Alpaslan Özdoğru, Ulaş Bardakçı, Ziya Yılmaz, Ertuğrul Kürkcü, Cihan Alptekin ve Tabi Deniz GEZMİŞ gibi 1968-1972 yılları arasında ülkemizde gençlik önderleri bir yanda ABD- CIA 

ABD’nin bitmek bilmeyen arzularına, CIA’nın kurduğu ölüm tezgahlarına elbirliği ile itilen Özbeöz kendi çocuklarımız.

Ve kitapta büyük aşkların büyük finali ile biterken sanki Balcıgil bir sonraki kitabın tüyosunu vererek noktalıyor. Bende yazımı Balcıgil kitabını bitirdiği gibi bitireyim. “ Vah benim güzel vatanım”

İyi okumalar.

27 Şubat 2022

ESKİŞEHİR


19 Şubat 2022 Cumartesi

Ninatta’nın Bileziği

 Ninatta’nın Bileziği “ ‘Savaşa Karşı Bir. Haykırış”

Ahmet Ümit

Yapı Kredi Yayınları 3. Baskım Mart 2021

114 Sayfa

Hititler döneminden günümüze erişen bir ağıt. Yaklaşan büyük savaşın huzursuz edici gölgesinde, Hititlerin başkenti Hattuşa’da geçen yasak bir aşk

Anadolu’nun kalbinde yeryüzünün ilk büyük imparatorluğu Hititler. Yeryüzünün ilk büyük savaşı, aşkını günah gibi yaşayan genç bir kadın. 

Yılar öncesinden gelen bir çığlık... savaşa karşı bir haykırış.


Ey, yılların ötesinden gelecek yabancı

Ey, beni Nuvanza’ya götürecek kişi.

Ey, Nuvanza’yı bana getirecek kişi.

Şimdi söyle bana, dahiden geldin mi?

Yazdıklarımı okudun mu?

Şahiden on iki ayrı kentte gömülü,

on iki bileziği aradın mı?

On iki ayrı kente gittin mi?

On iki ayrı bileziği buldun mu?

On iki ayrı bileziği bizi birleştirmek için topladın mı?


Şahide’n beni Nuvanza’ya götürecek misin?

Nuvanza’yı bana getirecek misin.

Yoksa Tanrılar yine kandırdı mı bizi?

Yoksa Nuvanza boşuna mı yaptırdı on iki bileziği

Yoksa sen, yabancı, yoksa sen yokmuşum?

Yoksa boşuna mı geçti bekleyişim?

Yoksa boşuna mı geçti benim ömrüm?

Yoksa ben Nuvanza’yı boşuna mı sevdim?

Yoksa ben....

18 Şubat 2022

ESKİŞEHİR


15 Şubat 2022 Salı

Aşı

 AŞI

BIONTECH AŞISINA GİDEN YOL VE GELECEĞİN TIBBI

Joe MILLER

Özlem TÜRECİ VE UĞUR ŞAHİN 

Kronik Kitap

Birinci basım Aralık 2021

317 sayfa

Çeviri: Kemal ATAKAY

İki yıldan fazladır yaşantımızı altüst eden ve tüm dünyayı evlere hapseden Covit-19 belasını  dünya üzerinden kovmak İçin kısıtlı imkan, kısıtlı kadro ile yola çıkan ve Almanya’da misafir bir ailenin çocukları olan Özlem ve Uğur’un çabalarını ve yaşantılarından kesitlerin anlatıldığı kitap nefis.

İçersinde bolca tıbbi terimler olmasına rağmen diyorsunki bunu da yazan bir gazeteci, onun için konuların akışından anlamakta zorluk çekmiyorsun. 

Covit-19 dünya üzerine yayılmadan ilk Çin’de görülmeye başladıktan sonra Uğur ve Özlem virüse karşı yarışın çoktan başladığını ve her haftanın önemli olduğunu biliyorlardı. İşi varsayımlara bırakmıyorlardı. 24 Ocak 2020’de dünya çapında doğrulanmış yeni hastalık vakası birden azdı 25 Ocak’ta Özlem’le Uğur aşı yapma kararı aldı. 26 Ocak Pazar günü gecesi Uğur, sekiz farklı aşı adayı tasarlamış ve bunların teknik yapım planlarını çizmişti. 

Almanya’daki ilk SARS-CoV-2 vakası ertesi gün doğrulanacaktı: o zaman itibariyle BioNTech henüz isimlendirilmemiş bir tehdide karşı kanıtlanmamış bir platform kullanarak bir aşı geliştirmek üzere yüzlerce kişinin görevlendirildiği ve milyonlarca avronun harcandığı projeyi başlatacaktı.

Kitabı meraklısı muhakkak okusun ben size Zihni’mde kalan bazı kırıntıları aktarayım.

2006 Yılında bir proje ile Alman makamlarına müracaat edip kabulü ile 6 milyon avro karşılıksız alınmış ve BioNTech’in temeli böylece atılmış.

Bir toplu iğnenin ucu büyüklüğünde bir alanda elli bin virüsün sığması.

Şirketin laboratuvarında altmış ülkeden insanın çalaşması ve yarısından fazlasının kadın olması.

2021 yılında 12 milyar avro ciro yapmaları

En zengin Türk olmaları

Halen çalıştığı okulda profesörlük görevine devam etmeleri,

Arabalarının olmaması ve işine bisikletle gidip gelmesi.

Aşı dünyaya sunan Müslüman Özlem ve Uğur büyük  payları olanlardan biride Yunanistanlı bir yahudi.

Alman’yanın Eski dış işleri bakanının Steinmeier’in Uğur için söylediğini okurlara bırakıyorum.

İyi okumalar

15 Şubat 2022

ESKİŞEHİR


.


3 Şubat 2022 Perşembe

LİVANELİ

 LİVANELİ

Gözüyle Kartal Avlayan Yazar

Yaşar KEMAL

İnkılap Kitapevi

23.Basım 2021

200 sayfa

Livaneli’nin kırk yıllık arkadaşı Yaşar Kemal, hep romanlarından, hikaye ve yaşantısından tanıdığımız Kemal’i hiç böyle okumamamışsınızdır.

Kırk yıllık abi-kardeş ilişkisinin tadına varma varma bahtına erişen Livaneli her gün enkaz bir kez telefonla görüşür, her hafta bir kez birlikte yemek yerler di. Bu   buluşmaların  büyük bölümünde edebiyat konuşulur, bol bol şaka yapılır, bu benzersiz insandan hayat ve edebiyat hakkında ne kadar çok şey öğrendiğini kitabına aktarmış. 

Livaneli kendisi  ile ve yalnız Kemal’in anılarını kitabına almış, ben çok bilinmeyen ve 1952 yılında Cumhuriyet gazetesinde çalışırken İsmet İnönü ile olan anısını biraz uzun olmakla beraber aktaracağım, umarım sıkmam ama okuyunca önemli bir anıyı öğrenmiş olacaksınız. 

ARI SUİKSTI

Yıl 1952

İsmet Paşa yanına politikacıları ve gazetecileri yanına alarak bir yurt gezisine çıkar. Balıkesir’e on kilometre mesafede bir çiftlik evinde Ferit Melen ve Halil Sezai Erkut’da bekliyor ve Balıkesir’e girip girmemeyi tartışıyorlar . Çünkü orada tatsız olayların yaşanacağı istihbaratı gelmiş. 

İsmet Paşa geziyi izleyen Cumhuriyet gazetesi yazarlarından genç bir gazeteciyi çağırıyor ve Balıkesir’e gidip bir değerlendirme yapmasını rica eder. Yaşar Kemal adında genç bir gazeteci kente giriyor, ve bir iki soruşturma sonunda İsmet Paşa’nın konuşacağı kürsünün altına iki arı kovanı saklanmış olduğunu görüyor.

Çiftlik evine dönüyor ve İsmet Paşa ile yalnız konuşacağını söylüyor. 

İkisi başbaşayız kalıyor Yaşar Kemal  Paşa’ya arı kovanlarını anlatıyor ve diğer gazetelerinin haberinin olmamasını rica ediyor. 

“Paşam” diyor “ İki kovanda binlerce arı var sizi ellisi soksa ölürsünüz” 

“Bizde başka kürsüde konuşuruz konuluruz” diyen Paşa diğerlerinin yanına döner ve Balıkesir’e girme Kararını bildiriyor.

Bu kez Balıkesir  Valisi Nurettin Aynuksa çıkıyor karşısına.

Paşam güvenlik açısından çok mahsurlu.

Vali  “ Sizi bilmem ama çıkacak kargaşada en az beş yağ Balıkesirli ölür.

Paşa bunu üzerine kente girmekten vazgeçiyor.

Genç gazeteci Yaşar Kemal “Paşam” diyor “ Sizin Balıkesir`e girmemeniz demokrasinin yenilgisi anlamına gelir. Gelin bunu zafere dönüştürün” Fakat İsmet Paşa yurttaş kanı dökülmesinden çekinerek Bursa’ya doğru hareket eder. “Gel Gökçe’li” diyor “ Benim arabamla gidelim, konuşuruz” Böylece Paşa’nı arabasına binen Yaşar Kemal Orhaneli’ne girerken yaşanan trajediyede şahit olur. Kasabaya girişte iki sıra dizilmiş  Orhaneli halkı Paşa’nın arabasını domates yağmuruna tutar. Kıpkırmızı Domatesler arabanın kaporta ve camına yapışır. 

Kasabayı geçtikten sonra arabayı durdururlar. Paşa iniyor ve siyah otomobilin kırmızıya kesildiğinini görünce müthiş üzülür.

Otomobil yıkanırken Yaşar Kemal’e dönüyor ve “ Bak Gökçe’li” diyor “Ben Sakarya muharebesinden sonra Orhaneli’ye girerken halk atımın göğsüne kadar  yükselen çiçek yağmuruna tutmuştu.” 

Ve genç gazeteci Yaşar Kemal gözyaşlarını tutamayarak ağlamaya başlıyor.


Bu kitapta anılardan biri tavsiye ederim Yaşar Kemal’i biraz öğrenmek istiyorsan  bu  kitabı muhakkak oku, güzel fotoğraflar, yaşamından bir seçki, kitapları, ödülleri hepsini bu ikiyüzlü sayfaya sığdırmış. Birde neden Nobel Edebiyat ödülüne layık görülmediğini merak ediyorsanız muhakkak okuyun.

İyi okumalar

3 ŞUBAT 2022

ESKİŞEHİR