Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

29 Ekim 2024 Salı

Bad-ı Payiz

 Bad-ı Payiz

Sonbahar Rüzgarı

Erol Donar

Enki Matbacılık

Birinci Basım Ocak 2023

575 sayfa

Dikili Kitap Fuarından yazarından imzalı olarak almış olduğum kitap, ilginç, ilginç olduğu kadar okunası bir Kitap, konu İran, Irak’ta geçmekte. Kahramanları Irak, Kğrt baögesi insanlarından olan Zakir, İran’da TIP Fakültesi öğlencisi, sevgilisi okuldan hocası Ferzad’ın kızı Efruz. Zakir’in Irak’taki ailesi ve dağa üstü meziyetlere sahip Zakir’in babası Lori .

İran’da devrim olmuş, Irak- İran  savaşı bitmiş  Körfez savaşı başlamış bu karışıklıklar  içinde iki genç doktorun başından geçenler. 

Dedim ya okunası bir Kitap, iyi okumalar dileğiyle 

29 Ekim 2024

Eskişehir


22 Ekim 2024 Salı

Adsız Roman

 Adsız Roman

Sema Soykan

1864 Çerkes Sürgünü Ve Soykırımı

Alfa Yayınları 

Onbeşinci Baskı. Mayıs 2024

320 sayfa

Şimdiye kadar yabancı kaldığım bir konu “ Çerkes sürgünü” 

Yıl 1864  Çerkesya topraklarından zamanın Rus Çarı Çerkesleri bulunduğu topraklardan kovmak, öldürmek kısası yok etmek istemektedir. Peki ama bu yiğit, savaşçı insanları niçin bulunduğu topraklardan kovmak ister. 

Çerkesya Ruslar İçin çok önemliydi, çünkü bu topraklar çok değerliydi. Kömür, Demir cevheri, kurşun, çinko, bakır, molibden, manganez, ve volfram zengini pek çok maden vardı. Yine bu topraklarda zengin petrol Ve doğalgaz yatakları, zengin mineralli su yatakları vardı. Ruslar bu zenginliği Çerkeslere bırakmak istemedi ve de bırakmadı. 

1801 - 1825 yılları arasında Adigeler yani  Çerkesler 25.255  ölü ve tutsak verdi. Ruslar Çerkeslerden 1000 at, 60 bin sığır, 100 bin koyun getirdiler. 

Yalnız 1810 yılında 200 köy yıkıldı,   9,085 ev yakıldı, 111 cami imha edildi, 1,030sığır  telef edildi, 51, 555 koyun, 515 at götürüldü. Yağmalanan değerli malları ise saymakla bitiremeyiz.

1864 yılının baharında Navaginsk  Kalesi düştü Ubıhlar son topraklarını kaybettiler. Verdikleri kayıp o kadar fazlaydıki nüfus 300 binden 15 bine düştü. 

Romanda anneannesi tarafından kaleme alınan Adsız Roman’ı satmak istediği küpün içinde bulan Neri ve Aras’ın sıradışı öyküsü ile Janset, Jankat , Elbruz’un 1864 deki sarsıcı öyküsü birbirine paralel gitmektedir. 

Kafkasya - Rusya savaşının Ve soykırımının gölgesinde yaşanmış 1860 lardan günümüze ulaşan bilgiler ışığında, tutkulu hasretle sınanmış,  vicdan muhasebesine  maruz kalmış, Janset, Jankat ve Elbruz üçgeninde yaşanan gerçek bir aşk romanı görmek, okumak istiyorsanız. Teşekkürler Sema Soykan, eline , gönlüne sağlık.

İyi okumalar

21 Ekim 2024

ESKİŞEHİR


16 Ekim 2024 Çarşamba

Esrar-ı Havas

 Esrar-ı Havas

İsmail   Bağırtlan

Demas Yayınları

Dördüncü Basım Mayıs 2024

608 sayfa

İlginç, ilginç olduğu kadar sürükleyici güzel bir roman. İstanbul’da bir üniversitenin tarih bölümünde görevli iki profesör ve öğrencileri ile MİT arasında geçen ilginç olaylar. Büyük Hoca Musevi kökenli Amerika vatandaşı Kohen Benjamin, aynı zamanda Benjamin’in öğrencisi  Prof Yusuf. MİT   Başkanı Kağan Çınar Yusuf Hoca’ya Benjamin’in uzmanlık alanını sorunca şu cevabı alır. 

“ Tarih, arkeoloji, mitoloji, Teoloji, antropoloji, paleontoloji, biyoloji, fizik, kimya Ve  matematik”  

Ayşe sırf Benjamin hocayı takip için Tarih  bölümünü kazanan Ayşe MİT’in elemanıdır. Ayşe’nin buldukları ilginç sonuçlara götürür. Kitapta ilginç  ilgiler   var. Bunlardan   Beşiktaş semtinin doğuşu, güneşin yörüngesinde dönüşünün milyonlarca yıl alması gibi. Tabi kitapta eleştireceğim bölümde yok değil

Türk Silahlı Kuvvetlerinden  bahsederken şöyle bir cümle kürüyor Yusuf Hoca 

“ Bugün bile hala namaz kılmak suç sayılabiliyor değil mi? Çok değil sadece 15-20 yıl öncesine kadar sırf namaz kılıyor diye ordudan atılan subaylar, teğmenler, ve hatta albaylar vardı. 28 Şubat sürecinde sır inancından ötürü kendi ülkesinin ordusundan kovulan askerler vardı” 

Sn. İsmail  Bağırtlan yıllardır  büyük birliklerde  cami vardır, ordudan atılan daha sonra 15 Temmuz 2016 darbesini yapan o zamanlar Işık evlerine devam eden, bunları tesbit ve belgeleyerek atılan kişilerdi. 15 Temmuz’da 250 kişinin ölümü, 1100 kişinin yaralanmasını kim yaptı? O masum göstermeye çalıştığın sözde namaz kılanlardı! 

İyi okumalar dileğiyle

15 Ekim 2024

ESKİŞEHİR


2 Ekim 2024 Çarşamba

Necip Bey

 NECİP BEY

-Annem, Babama Böyle Seslenirdi-

Orhan Aydın

Luna Yayınları 

Birinci Baskı Haziran 2022

142 sayfa

Özel sektöre adım atmamı sağlayan ve  ilk müdürüm olan Orhan Aydın’ın ailesi için yazdığı ikinci kitap. Osmanlı’da doğan ve Cumhuriyetin ilk mühendislerinden olan Necip Bey’in ilginç yaşantısı, aile ilişkileri, başarıları çok güzel anlatmış Oğul Orhan Aydın. Geçen ay okuduğum Ve blog sayfamda yayınladığım Çantalı’da ağabeyi Ahmet’ten pek fazla bahsetmemiş olması benim de dikkatimi çekmişti, Ağabeyden bu kitapta çok güzel ve geniş bahsetmiş. 

Necip Bey iş hayatının büyük bir bölü ünde müteahhitlik yapar. Kendi deyimi ile 

“ Otuz altı bayram eve gelemedim. Ömrüm şantiyelerde geçti. Her zaman bir çoban köpeğim, uzunca bastonun Ve sağlam bir çadırım vardı.”

Yıllarca yanında çalışan bir Yardımcısı Necip  Bey’i şöyle anlatır.

“ Necip Bey  gündüz yorulmak bilmez ve oldukça sert mizaçlı bir patron idi, hatta acımasızdı denebilir. Araziden dönüpte uzun yemek masasının etrafında yerimizi aldığımızda ise o ‘ büyük patron’ gider yerine bilge bir adam gelerdi . Yaşamın anlamı üzerine sorular sorar yatağının başından eksik etmediği Kitaplar hakkında konuşmalar yapardı. Ara sıra kendisine ait bazı özlü sözleri orta yere söylemekten geri durmazdı. 

Kitapta Aydın’ların büyük oğlu Ahmet Aydın’ın vefatını öğrenmiş oldum. Işık’lar içinde yatsın.  İyi okumalar.

01/10/2024

ESKİŞEHİR