Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

16 Temmuz 2017 Pazar

Ela Gözlü Pars CELİLE

Ela Gözlü Pars
CELİLE

Osman Balcıgil'in eseri 47.Baskı Eylül 2016 destek Yayınları 416 sayfa
   Celile "Halen zamanımızın en büyük yazarlarından ve en seçkin düşünürlerinden Nazım Hikmet RAN'ın annesi. Osmanlıda görev yapmış bir paşa torunu yine aynı rütbede olan Hasan Enver Paşanın kızı, Kayseri, Mersin, Konya, Selanik mutasarrıflığı yapan Mehmet Nazım'ın gelini eğitimini Paris, Roma'da alan resim çalışmalarını saray ressamı olan Fausto Zonaro'dan alan celile Resim Sanatına adını altın harflerle yazdırmıştır. Oğlu Nazım Selanik dönüşü İsatnbul’da doğuyor. Beş sene sonra Kayınpederi Halep valisi iken onun yanına gidiyorlar. Bir kardeş te Nazım'a Halep’te doğuyor ve 35 gün yaşayıp ölüyor sonra Samiye diye bir kız kardeş oluyor.

   Celile Hikmet'le olan evliliğini ilk gece olmayacağını anlıyor. Kocası Hikmet'ten üç kez boşanıp iki kez yeniden evlenmiş. Son boşanmasında gönlünü ünlü şair Nazım Hikmet'in Edebiyat öğretmeni, özel ders hocası Yahya Kemal Beyatlı'ya kaptırmış ve ateşli aşk yaşamışlar sonuç hüsran Yahya Kemal bir arkadaşına "Bu kadar dile düşmüş bir kadınla hayatımı birleştirmem yakışık alır mı? Ne der sonra herkes benim için? " demiştir. Kitapta Celile'nin hayatıyla beraber Osmanlı'nın o döneminde yaşananları ilginç olayları ve Celile ile kayın pederi Mehmet Nazım'ın İngiliz Muhipleri Cemiyeti üyesi olarak yaşadığı ilginç olaylar ve Fransa'da yaşayan can dostu Marcel'e yazdığı daha doğrusu kendi içini döktüğü mektuplar. Konu Nazım Hikmet olurda hapishane günleri, açlık grevleri, Bursa Hapishanesi ve Celile'nin Bursa'ya taşınması cezaevinde Nazım'ın resmini yapması. Kitap çoğunlukla Celile'nin hayatıyla ilgiliyse de zaman zaman 1950’li yıların sonu ve başına giderek Büyük Usta Nazım Hikmet'in ceza evinden kurtulması için yapılan mücadeleyi ve bu mücadelenin sonunda Nazım Annesine "Beni bir kez daha doğurdun" demesi ve Celile'nin finali ile kitabın finalinin çakışması. Yeşil Mürekkep’ten sonra Balcıgil'in okuduğum ikinci kitabı su gibi akan bir üslup eline gönlüne sağlık sayın Hocam…





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder