Bundan sonra okuduğum kitapların küçük bir kritğini yapmak için bu sayfayı hazırlamaya karar verdim. Derler ki; "Bir Amerikalı bu kadar, bir İngiliz şu kadar kitap okurken 6 Türk'e bir kitap düşer.". Bu yüzden 2016 yılında okuduğum kitapların seceresini tuttum ve artık bu sayfada onlara ulaşabilirsiniz.Umarım paylaşımlarımı beğenerek takip edersiniz
Hakkımda
- Musa Apaydın
- Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.
Sayfamı ziyaret edenler
21 Temmuz 2019 Pazar
MANKURTLAR
MANKURTLAR
Öteki Devletin Askerleri
Necdet Pekmezci
Tanyeri Kitap
Eylül 2012 Birinci Basım
Derin Devlet üzerine yazılmış en kapsamlı kitaplardan biri. Türkiye’nin ABD ve NATO müttefiki olduğu dönemden beri aslında derin devlet olmadığını, kontgerilla, gladya, vere Ergenekon olarak adlandırılan yapılanmaların dış bağlantılı olduğunu ve bu dış bağlantının tümünde ABD olduğu bilinmektedir.
Günümüzde Tarikatlar, Feto, PKK, gibi örgütlerin tümünün arkasında bu ülke ve onun kuruluşlarının olduğu bu kitapta örnekleriyle çok güzel anlatılmış.
Amerika tarihi adeta misyonerlik tarihidir. Amerika soğuk savaş döneminde Avrupa ve Türkiye’ye sadece gladyosu, parası ve üsleri ile girmedi. İç savaş yaşayan yoksul ülkelere “Barış” , “ekmek”, “özgürlük” götürmek ve komünizme karşı “hür dünyayı” savunmak misyonu ile girdi.
Ülkemizdede farklı işler olmadı ve örnekleri Necdet Pekmezci kitabında çok güzel anlatmış. İlk defa duyduğum bir anlaşmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
1956 yılında imzalanan “ dolaylı saldırı anlaşması” bu işlerin üzerine tüy dikti.
Anlaşmaya göre Türkiye’de yönetime karşı geliştirilecek muhalefet hareketlerine karşı ABD ‘ye askeri müdahale hakkı tanıyordu.
Kitabı ucuz reyonunda buldum. Türkeş, Apo, Fetö, Cumhuriyet öncesi, Cumhuriyetin İlk yılları, ülkücüler, koministler gibi ülkenin bünyesini ele geçiren bu derin ve kirli yapılar bu kitapta çok güzel anlatılmış.
İyi okumalar.
PUBLISH OR PERISH
VAİZ
VAİZ
ÖTEKİ MEHMET AKİF
İnkılap yayın Evi
18. Baskı 2015
296 sayfa
Kitabı okuduğunazda Akif özelinde bütün islam aleminin yüzlerce yıldır kendi kendine itiraf edemediği, çıpöak gerçek ve korkularla yüzleşeceksiniz. Çok daha önemlisi İstiklal Marşı şairinin aynı zamanda Kuva- yi Milliyeci olduğunu göreceksiniz. Ayrıca Atatürk ile Akif arasındaki karmaşık iki yönlü ilişkiyi öğrenecek-
siniz. Akif herşeyden önce gerçekcidir. Hayalciliği, gerçeklerdenkopukluğunu onda görmek çok zordur.Akif'i tanıyanlar onun için " Ya okur yada okutur" diyerek öğretmen yönünü tanımlamışlardır.
Batı'nın maddi medeniyetine hayran olan Akif Batı'nın "çelik zırhı"na değil canavarlaşmasına karşıdır. Akif dini gerekcelerle resim sanatına karşı olanlardan değildir. Akif Neyzen Tevfik'le birlikte birçok geceler sazlı sözlü musiki sohbetlerinde sabahlamışlardır.
Akif bir şiirinde söyledikleri bugün bunu yazıp söyleyecek kaç din adamı kaç "islamcı" aydın vardır bu topraklarda.
"Sonunda bir de ' tevekkül' sokuşturup ara
ya" / "Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya"
Deme cesareti vardı Akif'de. "Dünkü ilmin bile biganesiyiz, cahiliyiz" diyen Akif Osmanlı medreselerini, tekkelerini, tarikatlarını, türbelerini ve osmanlı'nın Batı karçısında geri kalmasını
Yanlış islam anlayışını hiç çekinmeden eleştirmiştir.
İstiklal Marşı Sakarya Savaşından 7 ay Büyük Taarruzdan 19 ay önce yazılmıştır. Dolayısıyla Akif İstiklal marşını yazarken çok karanlık ve korku duylan günler devam ederken Akif Marşa "KORKMA" diye zaferi müjdeliyordu.
Akif'in dediği gibi "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın"
Akif için bugün dahi birçok yalan yanlış iftira dolu yayınlar yapılmış, bu lardan biride Akif'in Şapka Derimi için Mısıra gittiği yalanı ailesi tarafı dan yalanlanmıştır.
Akif'in torunu Selma ARGON Dedesinin Atatürk'e bakışını şöyle anlatmıştır.
"Hiç kimse hakkında kötü bir söz söylememiş ki Atatürk'e söylesin. Hatta bir yerde ' biz onunla mesai yaptık, cepheyi dolaştık diyor. Yine derdiki içinde fesat olan gözüne bakmamaz Atatürk'ün, o anlar sizin içinizden geçenleri. Eğer Atatürk olmasaydı , bu savaşı kazanamazdık."
Akif'i ve o dönemi anlamak için muhakkak okuması gereken bir kitap
Publish or perish
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)