Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

17 Ocak 2020 Cuma

Memleketim

Memleketim Rahmi Turan Halk Kitapevi 2018 344 sayfa Rahmi Turan askerliğini yaptığı 1 senesini anlattığı kitabı son zamanlarda okuduğum güzel kitaplardan. Asteğmen olarak gittiği Irak sınırında daha 21 yaşında kendini karlı bşr dağ başında bulmuş. Bu kara kışta, bu sipsivri yalçın kayaları kapladığı, eşkiya ve kaçakcılarla dolu dağlarda ne yapacaktı. Yöre halkıyla iyi diyalog kuran Turan eski eşkiyalardan daha sonra tutuklanıp 1950 Menderes affıyla çıkan Hamcuoğlu Osman ile iyi dostluk kurup onun hikayesini çok güzel anlarmış. Tabi kitabı okurken bu olaylar ve askerlik 1960 yılında yaşanmış, kiyabın yazımı ise 2018 nasıl bir kayıt tutulmuş ki sanki Turan bu olayı dün yaşamış ve bugün kaleme almış. Yörenin ilk kadın muhtarı Merco kızı Pervin'i resmen teğmene vermek ister. Kitapta birde eski gümrük memuru aslıda batılı Zülfikar ile olan muhabbetleri okumaya değer. Kitapta o bir sene içersinde o dağ başında yaşadığı olaylar inanın roman tadında olmuş. Askerliğe girmeden bir kez gördüğü ve yalnız iki kelime konuştuğu Nesrin ile olan plotonik aşkı ve askerlik sonrası tatlı tesadüfler. Hele kitapta Bejno ağa diye bir Osmanlı ordusunda ççavul olan ve 1915 Sarıkamış harbinde Ruslara esir düşüp Sibiryadan kaçarar 301 günde Hindistana varan Bejno Ağa'nın anıları inanın okumaya değer . 17 Ocak 2020 ESKİŞEHİR

13 Ocak 2020 Pazartesi

Öte Yakadaki Cennet

Öte Yakadaki Cennet Talip Apaydın Cem Yayınevi 1972 yayın yılı 190 sayfa Kitabın ilk sayfasında " çoğaltılamaz, yazılı izin vs....." gibi ibare olmayan bir kitap çünkü "eski Türkiye'de" bu tip hırsızlık olmazdı. Apaydın Kitabı hikayelerden oluşmakta ve toplam 29 hikaye koymuş kitabına Apaydın Köy Enstitüsü mezunu olup hemde kitap yazarsan haliyle bütün ederlerin köy üzerine olur. Esere adını veten Öte Yakadaki Cennet köyün ırmağının öte yakasında bulunan bağlık bahçelik köyün bulunduğu yaka ise alabildiğine kır. Köyün gençleri Yasin Ağanın bahçesine yüzerek geçer ve olgunlaşan meyvelerden toplarlar ve gençlerin başına açılan bela . Bunun gibi 29 hikaye. İyi okumalar

7 Ocak 2020 Salı

21. yüzyılda Hesaplaşma Atatürk

21. Yüzyılda Hesaplaşma Atatürk Tuncay Özkan Halk Kitapevi 2018 sayfa adeti 200 Türkiye gemisini karaya oturdurken, tehlikeyi haber veren toplum önderlerini, aydınlarını, yurtseverleri cezaevine koydular. İletişim kanallarını tekelleştirdiler. Televizyon, gazete ve internet iletişiminde özgürlüğü yok ettiler. Özgür gazetecileri cezaevlerine doldurdular. Patronları zorla para cezası ve cezaevi ile korkutup kendilerine bağladılar. Özgürlük alanlarını ya lnız kendileri faydalanacak kadar daralttılar. Oysa Atatürk bugünün çağdaş demokrasilerinin olmazsa olmazı sayılan medya özgürlüğünü kurucu değerlerimizin harcı yapmıştı. 2008 Ergenekon davasından bu yana medya özgürlüğü yok ve gazeteciler için türkiye bir cezaevi olmuştu. Atatürk sorumluluk ve hesap verme noktasında meşruiyetten asla ayrılmamış yasa ne diyorsa onu uygulamaktan yana olmuştur. Amerikalı gazeteci Gladys Baker Atatürk'e neden devrinin pek şatafatlı sıfatı olan " diktatör" diye çağrılmadından hoşlanmadığını sormuştur: Yanıtı yalındır: " Çünkü ben diktatör değilim benim kuvvetim olduğu söylenir evet doğrudur; benin arzu edip de yapamayacağım bir şey yoktur, fakat ben zoraki insafsızca hareket etmeyi bilmem . Bence diktatör; diğerlerinin iradesini reddedendir; ben ise kalpleri kazanarak hükmetmek isterim." İşte bu günü ve dünü kısa ve iki küçük anektotla anlatım. Herkese iyi okumalar. 07/01/ 2020 Eskişehir