Beşiktaş’ta Sırtlan
Pusu
Güneydoğu’dan Hasdal’a Bir Subay’ın Anıları
Mustafa ÖNSEL
Kaynak yayınları:7.Basım Eylül 2016
Fetö Terör Örgütünün TSK nın şerefli Subaylarına yaptığı kumpas mağdurlarından olan ÖNSEL başından ve beraber kader arkadaşlığı yapmış arkadaşlarının başından geçenleri çok güzel bir Türkce ile kaleme aldığı, güncelliğini hiç yitirmeyecek bir kitap. Zaman zaman Güneydoğuda geçen anıları zaman zaman görev aldığı birliklerde başından geçen anılarını yazdığı ve herkese tavsiye edeceğim ve bir dönem kitabı olarak algıladığım enfes bir kitap.
Bülent Arınç’a suikast meselesini şöyle yorumluyordu; Bu bahane edilerek kozmik odaya girilecek ve günlerce süren araştırma hakim Kadir Kayan tarafından yapılacaktı.
Kozmikten suç
delili olarak bir şey çıkmayacaktı ama
mahremiyet yerle bir edilecekti.Ülke işgal edildiğinde alınacak
tedbirler,yapılacak faaliyetler ve isimler deşifre edilmişti.Belki birilerinin
öğrenmek istediği buydu.
Bir sayfasında
şöyle bir anekdot paylaşır bir General
cezaevinde hastalanır hastane sevki yapılır refakatçi olarak bir teğmen verilir.Hastanede
general kontürlü telefon ile evine
telefon etmek isteyince teğmen mevzuata aykırı
olduğunu söyler. General ‘’Bunca sene on binlerce kişiye emir komuta ettim.Onlar için birçok
riski göze aldım çocuğu yaşdaki bir teğmenin
ona kısacık bir telefon konuşmasını çok görmesine üzüldüm’’ der . Teğmen’in
cevabı manidardır: ‘’ Ben size böyle bir hak tanısam ve hakkımda soruşturma
açılsa beni kim koruyacak ? Generalini
koruyamayan ordu bir teğmenimi koruyacak?’’ Evet gerçek manzara budur ve teğmen
haklıdır.
Kitabın ortalarında
bir düşünür lafı paylaşmış bende alıntı yapayım. ‘’Mücadele edenler,savaşı n
hakkını verenler ,düşmanlarına
yenilmezler.Yenildikleri sadece kaderleridir.’’
Önsel sadece kaderine boyun eğmemiş başta komutanlar olmak üzere basınımızın kalemini satmamış şerefli köşe yazarları’nada mektuplar yazmış ve Balyoz kumpasının basında ilk defa bu işin mağdurlarının ağzından komuoyuna duyurulmuş,bunlar Yavuz Selim Demirağ ve Emin Çölaşan’dır. Ergenekon ve Balyoz dan cezaevlerinde tutulan komutanlar için şu yorumu yapıyor Önsel ama ben bir saptama yapayım öyle.Yazıyı kaleme aldığım tarihte Güneydoğuda görev yapmış ve üstün başarı göstermiş,aldığı şeref madalyalarına şimdiye kadar yetişen olmamış Osman Pamukoğlu Paşamız Askeri sosyal tesislere sokulmadığı yazılıp çizilmekte.Bence tek nedeni Güneydoğuda yaptığı başarı.
Gellelim Önsel Albayın yorumuna ‘’ Şu an hapishanede tutulan bizlerin büyük
çoğunluğunun ortak özelliği , terörle 1984 yılından beri mücadele etmiş olmamızdır. Bu konuda bir ömür vermiş çoğu zaman ölümle burun buruna gelmiş,terörle mücadele tecrübesi en üst seviyeye gelmiş olan insanlar,sanki ÖÇ alırcasına tutuklanmışlardır.’’
Bu şerefli subaylar
gönüllü çalışırken bir anda ne oldu
anlaşılmadı. Fuhuşla Başladılar,Şantajla devam ettiler,Casuslukla final
yaptılar. Ülkenin en seçkin subaylarını casus diye içeri tıktılar.Kendine
gazeteci diyen zihni bozuk’da manşet
attı.’’Önce karı sattı dediler sonra Yunan’a belge diye ‘’Mahkeme başladı ne karı vardı ne
casusluk.Hani casuslardı hani pezevenklerdi.savcı fuhuş yok casusluk yok ,
dediyse ceza almazlar beraat ederler diyeceksin,değimli subaylar zaten cezasını
aldı .Manşetletrde Pezevenk,casus dediğin gün bu davanın cezası kesildi.
Bu kitap la
birlikte Ergenekon ,Balyoz gibi davalardan yatan aydın ve subaylarımızın
yazdığı elli kitabın enaz kırkını okudum yapılan haksızlık ve zulümü sanki ben yaşamış gibi kimi zaman göz
yaşlarımla kimi zaman hırsla kimi zaman kızgınlıkla okudum.Onun içindirki FETÖ ile yapılan mücadeleyi sonuna kadar
destekliyor ve mücadele eden birimlere Allah kolaylık versin diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder