Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

14 Nisan 2024 Pazar

Paris’te Bir Osmanlı Sefiri

 


Paris’te Bir Osmanlı Sefiri

Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin 

Fransa Seyahatnamesi

Hazırlayan: Şevket Rado

İş Bankası Yayınları

Onyedinci basım,  Şubat 2024, 116 sayfa 

Yirmisekiz lakabıyla şöhret kazanan Mehmet Çelebi, 1720 yılında devrin padişahı III. Ahmet tarafından Fransa’ya elçi olarak gönderilir. Kalabalık bir mahiyeti ve çocuk yaştaki oğlu Said’ide alarak Fransa’ya yaptığı bu seyahat Ve Frans’ya yaptığı seyahatını anlatan sefaretnamesi 18. Yüzyılın başında Türk edebiyatını süsleyen, güzel olduğu kadar öğretici bir eserdir. 18. Yüzyılın kendine özgü Ve duru dilinden Şevket Rado’nun yayına hazırladığı bu eser Lale Devri’nin kültür Ve düşünce dünyasına ilk elden tanık olmamızı sağlıyor.

Çelebi bu eserinde yolculuğu Ve Fransa’da geçen günlerini çok güzel anlatmış. Ben Paris Şehriyle ilgili  bölümü alacağım.

Paris Şehri

“ Paris şehrinin sokakları gayet geniştir. Yan yana beş atlı araba gitmek mümkün ilken, bazı mahalleri de halkın kalabalığından üç atlı güçlükle geçerdik. Güya şehirde olan cümle halk alay seyrine gelmişlerdi ve haneleri dörder beşer kat olup pencereleri sokağa bakar. Her pencere sığışabileceğinden fazla  kadın. E erkek ile dolmuş idi. 

Bu tertip ile hazır edilen haneye inülüp selama duran asker dahi tertibinde hanemizin önünden geçip tamam oldukta  Merşal dahi veda idüp hanesine gitti.

Yine kadın Ve erkek, kimi ziyaret kimi seyretmek, maksadıyla kalabalık halinde gelip, hususa yemek yediğimizi görmek pek isterler idi. Filan kimsenin kızı, filanın karısıdır; yemek yedüğünüze bakmağa izninizi rica eder, deyi haberler gelip kimini def edmeyüp naçar ruhsat verirdik.

Perhizleri vaktine rastladığı İçin kendileri yemek yemeyip sofranın etrafını çevirüp seyrederlerdi. Hatırları İçin sabrederdik. Anlar ise yemek seyretmeyi âdet edinmişler.  Faraza kralın yemek Yediğini seyretmek isteyen izin alır. Adetleri böyle imiş. Daha garip olanı bu ki kral ya5ağında nasıl Yatar ve nasıl kalkar, nasıl giyinir, seyrü temâşâ  ederler imiş. Bu yüzden  bize dahi bu türlü tekliflerde bulunarak ağırlık  erirlerdi.”

13 Nisan 2024.    İyi okumalar.

İlk torunum Asil Armağan Apaydın bu gün üçüncü Doğum  günü.

ESKİŞEHİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder