Hakkımda

Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.

Sayfamı ziyaret edenler

7 Ağustos 2018 Salı

Midilli


Midilli İzlenimleri

3 Ağustos 2018 Cuma günü saat 9.00 da Ayvalık’tan  haraket ettik. Oğlum Koray gitmeden kalacağımız yerleri internet üzerinden ayarlamıştı. Önce geçer orada araç kiralarız diyorduk ama kendi aracımızla gitmek hem ucuz hem de daha iyi oldu. Araca ‘’Yeşil Sigorta’’ denilen cidden kağıdı yeşil olan bir poliçe yaptırıp araca bilet alınarak feribotla çok rahat geçtik.
Saat 10.30 da vardık biz kapı vizesi alacağımız için biraz oyalandık lakin bizimle ilgilenen ve işlerimizi çok az bir komisyonla yapan tur şirketinin elemanı bizi karşıladı. Sorunsuz bir şekilde aracımızla geçerken gümrükte ‘’Sigara ve içki var mı?’’ diye sordular.
Midilli’deyiz ilk dikkatimi çeken Yunan’dan çok Zenci ve Suriyeli. İndiğimiz yerin adı mytilene  merkez şehir sayılıyor. Hemen kalacağımız otele giderek eşyalarımızı bıraktık. Yemekten sonra otelimizde istirahate çekildik. Öyle otel dediğim Antalya’da gittiğimiz oteller akla gelmesin otel pansiyon arası şirin bir yer ama temiz. Otele 5 kişi 130 Yüro ödedik. Akşam yürüyerek  çıktık ve Yemek için bir tavernaya gittik. Deniz kenarında sahibi bayan Maria. İki 20 lik uzo  ve deniz ürünleri ağırlıklı bir menü ile geceyi tamamladık. İçtiğimiz uzo Varvagianni  mavi ambalajlı önce yeşil söylemiştik o çok yavan geldi.

İkinci günümüz adanın kuzeyine çıkacağız. Sahilden yolculuk. Buralar ne zeytinlik nede orman tamamen maki bitki örtüsü. Öğlen üzeri Pedi diye bir yerde denize girdik. Denizlerinden bahsedeyim Ömre bedel sanki damacanada içme suyu berrak her yer prıl prıl  su çok güzel ılık plaj, şezlong, şemsiye ücretsiz yeter ki kantininden bir şeyler al.  Pedi den sonra orman sarı çam ormanları kalacağımız yere giderken Mantamados diye Manastırı ile ünlü yere manastırı ziyarete gittik. Görkemli bir yapı fotoğraf çekmek yasak. Kafeteryasında onlara özgü lokma tatlısı yedik. İlgimizi çeken girişte solda koca bir tablo ve içeriği Osmanlı askerleri Yunan Papazları bıçakla boğazlarını kesiyorlar. Hoş bir şey değil. Bizim Türk olduğumuzu gören yaşlı bir Yunan’ın ters baktığını hissettim.

İkinci gün kaldığımız yer MOLYVOS  büyük harfle yazdığımın manası sırf  bura için Midilli’ye gidilir. Tam bir tabiat harikası ve insan yapısı uyumu . Yemek yediğimiz restoran yerden enaz 50 metre yüksekte enfes bir görüntüydü. Yemekleri harika et ağırlıklı uzolarımızı içtik. 5 Kişi genelde 70-80 yüro hesap ödüyoruz. Yunan’da bizim gibi yemek muhabbeti yok yiyen gidiyor. Restoranı biz kapattık. Bu manzara bir daha nasip olmayabilir. Kaldığımız yer çok güzel bir bahçe içinde taş bir bina olan bizim pansiyon onların otel dediği güzel şirin bir yer. 2 oda biri 2 kişilik diğeri 3 kişilik toplam 70 yüroya kaldık. Deniz çok güzel ama soğuk çivi gibi kesiyor.
Artık dönüş başladı adanın tam ortasından direk güneye iniyoruz. Yolumuz üzerinde eski bir yağ fabrikası müzesi gezdik. Pazar olduğu için her yer kapalı. Üçüncü gece kalacağımız yer Plomari Tavsiye üzerine akşam yemeğini  Ali Baba diye bir tavernada yedik. Bu konuda da bir açıklama yapayım tüm restoranlar Taverna adı altında hizmet veriyor.
Gelelim gezimizin en ilginç yerine VARVAGİANNİ UZO Fabrikası gezisi ne ,  en ilginç gezi oldu. Bir rehber eşliğinde fabrika gezdirildi. Onlara göre dünyanın en iyi rakı üreticileri vs.vs. Ama ben bu rakıyı beğ en me dim.
Ve pazartesi dönüş yoluna dizildik Mytilene’nin doğusundan çıktığımız şehre kuzeyinden giriş yaptık.

Sonuç olarak: Bir daha gidilir mi Hayır. Dikkatimi çeken Motorsikletlerin çokluğu herkesin altında yaşlısı genci kadını hepsi motorize. Yol boylarında küçük kilise yapısı gibi 50*50 cm.Yükseklik 100cm yapılar.Orada trafik kazasında ölenlerin anısına yapılmış, çoğu camlı içinde bir kase içinde yağ ve yanan bir kandil, su, çakmak gibi ilginç şeyler. Dikkatimi çeken başka bir konu Yüksek gerilim direkleri ağaçtan ilginç görüntü oluşturuyor. Başka bir konu Yunan Bayraklarının resmi dairelerde bile lime lime parçalanmış olarak gönderde olmaları. Asgari ücretleri 950 Yüro benzin 1.60 yüro ekonominin durumunu buradan anlayabilirsiniz. Yüro 2-3 lira olsa gezilir ve bize ucuz gelir,ama her şeyi 6 ile çarpınca sizde ister istemez çarpılıyorsunuz. Düşünün bir akşam yemeği 80 yüro 6 ile çarpılınca 500 Tl.


Gerisini siz düşünün. Saygılarımla 07. 08. 2018 Dikili









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder