27 Aralık 2020 Pazar

Fikri Hür Vicdanı Hür

 Fikri Hür Vicdanı Hür

İsmail Küçükkaya

Nemesis Kitap

6.Baskı

Kasım 2020

Bir zaman kitabı. Ülkenin son yirmi yılını anlattığı güzel bir kitap.

Türkiye'nin yakın siyasî tarihi ve eşzamanlı gazetecilik mesleği başta olmak üzere medyadaki köklü dönüşümü yada doğru ifade ile büyük altüst oluşu gözler önüne seriyor. 1991 yılında Ankarada bir muhabir olarak başlandığı meslek hayatıyla, sekiz senedir FOX TV''de sabahları büyük  izlenimlik kazanan haberleri sunmakta.

Son yirmi yılda Türkiyede bağımsız ruhlu bir gazetesiysen ve üzerine birde muhalif tutumun varsa aşağıdaki risklerle karşı karşıyasındır.

1. İşsiz kalabilirsin.

2. Fiziksel şiddete uğrayabilirsin.

3. Trol kampanyalarına maruz kalırsın.

4. Hapse düşebirsin.

5.suikasta uğrayabilirsin.

İsmail bunları  çoğuna maruz kalmış ve bu güzel  kitabında bunları anlatmış.

Tabi son 18 yıl konu olunca AKP ve Erdoğanı en iyi anlatan kitaplardan biri.

2002 yılında Erdoğan işbaşına geldiğinde dünyaya bir mesaj verdi: Milli Görüş gömleğini çıkarttım, dindarım ama dünyaya açık, inançlara ve insanlara saygılı ve demokrasiye inanan biriyim.diye başladığı Erdoğanı çok güzel anlatırken tabi 2019 yerel seçimleri ve İstanbul tekrar edilen seçimi ve 17 yıl aradan sonra ülkede İstanbul  başkan adayları ile yapılan ve moderatörlüğünü İsmail'inIsmail'inaçık oturumun detaylari 

İsmail Küçükkaya'nın kitabında Ufuk Güldemir'e ait olan bir laf ile bitireyim.

"Gerçek gazeteci herkesle yatağa girer, ama kimseden hamile kalmaz"

İyi okumalar.

27/12/2020 ESKİŞEHİR





19 Aralık 2020 Cumartesi

Cendere Metastaz 2


 CENDERE

ME TAŞ TAZ 2

Barış  Terkoğlu

Barış Pehlivan 

Kırmızıları Yayınevi

1. Baskı 2020 

292 Sayfa.

Barış'lar yine zoru başarmışlar. Metastaz 2 yi yazıp Türk okuru ile buluşturmuşlar. Daha çok  hukuk sistemimizdeki metastaz ları yazmışlar. Fetö'nün kumpas davalarını karara bağlayan hâkimler ile terör soruşturmalarını yürüten savcılar herkesin " cemaat" dediği dönemde meslekleri den ihracı bile göze alıp örgüte karşı suç duyurusunda bulunanlar, 15 Temmuz hain darbe planında eline silah alıp adliyeleri korumaya gidenler  ya sürgün yedi yada kızağa çekildi. Onların yerine telefonlarında ByLock olanlar getirildi.

 Anadolu Adliyesi 5.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı S.K. Şanlıurfa Hakimliği'ne sürüldü.

Tokat Başsavcısı E.B. İlk ankesörlü görüşmeleri tesbit eden Başsavcı neden kimler tarafından etkisiz hale getirildi.

Fetö'nün en güçlü döneminde kumpas mağdurlarına beraat veren Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Y.A. Adana Hakimliğine niye sürüldü.

Ülkenin sayılı  ceza hâkimlerinden O.K. Neden pasif göreve atandı. Ankara terör suçlarından sorumlu başsavcı vekili N.İ. Neden görevden alındı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ö.F.A.üç yargıtay üyesi ve yüzlerce  ankesörlü telefon görüşmesi ile Feto'cü olduklarını tesbit eder. Neden kadastro dairesin de görevlendirildi?

Bunun gibi örnekleri Barış'ların  kitabında bulabilirsiniz. 

Ortada bir gerçek varsa: yargıda hem Pelikan iddiaları  hem Fetö'cülerin kendilerini sakladığı tezi büyük ölçüde  doğru.

Türkiyeni  "arınma" dediği süreci teslim ettiği kurumların durumu kirli bir su gibi. Cemaatlerin kiri başka cemaatlerle temizlenmeye çalışılıyor.  Ona alternatif olarak yine FETÖ' nün eski dostu burçlardan medet umuluyor.

Kim bilir, belkide şu hep kirli kalsın istiyorlar.

İyi okumalar.

19/12/2020 ESKİŞEHİR





15 Aralık 2020 Salı

Bir Çift Yürek



 Bir Çift Yürek

Marlo Morgan

Klan Yayınevi

37.basım 2020

251 Sayfa.

Amerikalı bir kadın doktor Avustralya'da yaşadığı yolculuğun öyküsü. Aborjinler eşliğinde kabilenin  kendilerinin adlandırdıkları şekliyle  "gerçek insanlar" 'la birlikte dört ay süren ve çölü boydan boya katlettikleri uzun bir yürüyüşe çıkar. Bu süre boyunca sunduğu bitkiler, hayvanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenir. Olağan dışı insanlardan oluşan bu toplulukla birlikte yaptığı yolculukta Morgan, bu insanların 50 bin yıllık kültürlerinin felsefesi ve bilgeliğiyle tanışır. Morgan " Kendimi bağışlamayı, yargılamayı, ama geçmişten ders almayı öğrenmem gerekiyordu. Bana kabul etmeyi, ıçten olmayı ve başkalarının da aynını yapabilmesi için kendimi sevmeyi öğrettiler." Diyor. Morgan'ı yol arkadaşlarından bazılarının isimleri şöyle: en yaşlısı ve tercümanı Oooota, Şifacı Adam, Şifacı Kadın, Zaman Koruyucusu, Anı Koruyucusu, Barış Yapıcı, Kuşların Akrabası ve Çift Yürek Morgan.

120 gün süren Çift Yürek ıçın zorlu Aborijinler için rutin bir yolculuk sonunda Oooota şöyle veda eder. " Sana verebileceğimiz her şeye sen zaten sahipsin, bu nedenle sana verebileceğimiz hicbir şey yoktu, ama bu veremediklerimizi bile bizden almayı, kabul etmeyi ve benimsemeyi öğrendiğini hissediyoruz. İşte bizim sana armağanımız da bu"

Elimdeki kitap 37. Baskı ve baskıları  hâlâ devam edeceğini umuyorum. İyi okumalar.

11/12/2020 ESKİŞEHİR.



2 Aralık 2020 Çarşamba

Kozmik Albay

 Kozmik Albay

Erkan Yılmaz Büyükköprü

Kozmik Oda Operasyonu

Kırmızıkedi Yayınevi 2.Baskı 298 sayfa

TSK mensubu yüzlerce general,  subay, astsubay, ve sivil memura yönelik, Balyoz, Ergenekon, Askeri casusluk ve poyrazköy olarak bilinen komploların yanında "Arınç Suikastı" ve "Kozmik Oda" olarskta bilinen Fetö'nün kumpasını emekli olduktan sonra kaleme alan Büyükköprü Albay aradan geçen yılları sanki dü  gibi anlatmış. Beynini, kişiliğini ve her şeyini Fetö'ye satmış kişiliksiz savcı, hakim, bilirkişiler ile mücadele teröre karşı vermiş olduğu mücadeleden daha  zordu. Çünkü bu sefer karşısında polis üniforması giymiş hatta askeri üniforma giymiş, kısacası devlet görevlisi kılığında terörisyler vardı. Bu teröristler gerek sıralı olarak makama gelmiş üst komutanlar gerek siyasi iktidar bu vatan hailerini emellerine kavuşmasını sağlıyorlar. Yinede bir avuç vatan sever onlarla mücadelesini çok güzel  anlatmış Erkan Albay. Kitabı bitirdiğim akşam bir Tv. Proğramında şöyle diyorlardı " kozmik oda kumpasından sonra Yunanistan askeri stratesini değiştirdi" yine bir tv proğramında İlker Başbuğ Paşa " Kozmik oda kumpasından sonra sahada 850 ajanımız devre dışı bırakıldı" tabi bunların çoğunun şehit olduğunu bilmemek olmaz.

Bence her Türk İnsanının muhakkak okuyup bu vatan hainlerinin gerçek yüzünü görsüler. Tabi bu hainler ne oldu derseniz yüzden fazla Fetö'cü kimisi cezasını aldı, kimisi firari kiminin hala davası devam ediyor. Erkan Yılmaz Albay duruşmalara katılmış ve bu hainlerin gözlerinin içine bakmış.

2/12/2020 ESKİŞEHİR





27 Kasım 2020 Cuma

Yönünü Arayan Türkiye

 Yönünü Arayan Türkiye

Barış Doster

Halk Kitapevi

Birinci basım- 2017

297 Sayfa

Barış 2017 yılının Türkiyesini yazmış.  Türkiye'de yeni bir devlet kurmaktan söz edenler, tarihi bilselerdi böyle konuşmazlardı. Tarihin TUNÇ yasası derki " savaşla kurulan savaşla yıkılır." Bu yalın gerçek bilinmezse  "medeniyetler beşiğiyiz" diye övünmenin anlamıda yoktur. Türkiye dış politikada yalnız. Çıkış arıyor. Bulamıyor. Zihindeki prangaları kıramıyor. Türkiye bölgedeki nufuzu fazla abartıldı. O denli etkili olmadığı Yunanistan 18 adamızı işgal edince anlaşıldı. 

ABD bağımlılığı sürdükce iç siyasette fay hatlarından, dış siyasette yalnızlaşmaktan ve dışlanmaktan kurtulamaz. Türkiye jeopolitik ağırlığının farkında değil. Yönünü arayan Türkiye'yi 2017 yılında tanımlarken 2020 nin son ayında bile değişen bir şey yok.

Dış baskılara karşı gücü iyice azalmış bir hükümet.

Caydırıcılığı, saygınlığı büyük yara almış bir ordu.

Yıllarca beraber kolkola yol almış, beraber iş yapmış ama darbe sonrası deşifre olmuş ve örgütünü tamamen yitirmiş Cemaat.

İyice bölünmüş, birbirine kuçkuyla bakan, şüpheci, öfkeli Toplum.

Polis-Asker getginliği. Tetörle mücadelede eli zayıf bir Ülke.

Sarsılmamak için batı desteğine gereksinim duyan Ekonomi.

NATO'ya girdiği 1952'den beri ABD 'ye en mahkum dönemini yaşayan Türkiye.

Kıssadan Hisse:" Siyasal sorunları da askeri durumlar gibi harita üzerinden incelerim " diyen Atatürk'ün bölge merkezli politikasına dönülmelidir.

25 Kasım 2020 Eskişehir

İyi okumalar.




12 Kasım 2020 Perşembe

Son Cüret

Son Cüret

Yılmaz Özdil

Sia Yayınevi

1.Basım Ekim 2020

452 sayfa.

Özdil yine nefis bir eser meydana getirmiş.  Önsöz'ünde Uğur Dündar yazısını şöyle bitiriyor.  "Son Cüret öylesine farklı ve öylesine akıcı ki okudukca  içinizden ' keşke hiç bitmese' geçiriyorsunuz. Kitap sayfaları dan onlarca film konusu çıkabileceğini düşünerek hiç bu şekilde etkiliyici ve sürükleyeceği bir dille anlatılmamıştı"

Dündar'ın dediği gibi onlarca film seneryosu çıkabilir. Bulardan biri değişik ülkelerde Türklerin esir tutulduğu Esir Kampları. 1900 yılların başı 360 bin evladımız esir düşmüştü.

Bu kamplar; Bağdat kampı , Kahire kampı, Kıbrıs Kampı, Rusya Kampı " Sibirya başta olmak üzere Rusya'da onlarca esir kampı"

Galiçya Kampı, Sarıkamış Kampı, Tiflis Kampı, Hazar Denizi'de Nargin Adası Esir kampı.

Kaç tane Rus Şehrinin hangi kuytu şehir mezarlıklarında kaç tahlissiz Türk şehidi yatıyor bugün bile net olarak biliniyor.

23 Nisan 1920 TBMM açıldığı gün Anadolu'da bulunan istila ordusunun mevcudu.

45 bin İngiliz

60 bin Fransız

20 bin İtalyan

125 bin Yunan ..

İki dene sonra Türk Ordusu tüm kadrolarıyla 200 bin oldu.

Dedik ya her sayfası bir film seneryosu, Kurtuluş Savaşında Türk Ordusuna en büyük yardımı SSCB "Lenin" yapmış. Ankara'nın dışişleri bakanı Bekir Sami Bey'di anlaşmaya göre Rusların yardımı şöyleydi

6.5 milyon Altın Ruble

33 bin tüfek

327 makinalı tüfek

54 top

58 milyon mermi

120 bin top mermisi

1500 kılıç

20 bin gaz maskesi verdiler.

Kitabı okurken kah gözyaşı kah öfke kah kin duyuyorsunuz o an Anadolu'da bulunan ve arkasında tam desteği ile

İngiltere'ye . Kurtuluş savaşının bizim pek bilmediğimiz ama kitapta altın harflerle  tarihe geçmiş onlarca kahraman. Bunlardan biri  Gavur Mümin Tam bir istihbarat efsanesi hikayesi tabi kitapda.

Yunan kaybettikce insanlıktan çıkıyorlardı.  Nazilli'de bütün Türk Erkeklerini tutukladılar. Ayvalık'ta katliama giriştiler. İsmini vermek istemediği bir köye 20 askeri ile topallayan bir yunan timi Babaeski'nin köyüne geldi , tüm erkekleri odunlarla döve döve camiye doldurdu. Fatma ve Sıdıka isimli iki kızı seçip ırzlarına geçti. Diğer kadınlara askerlerini saldırttı. Bunun gibi onlarca insanlık dışı katliam, tevavüz ve bu bilgiler Türk Genel Kurmay Arşivlerinde hepsi mevcut iken ilk kez böyle bir eserle gün yüzüne çıkıyor. Ellerine, gönlüne sağlık ÖZDİL.

11 Kasım 2020

Dikili/İzmir Koranalı günler.

İyi okumalar.





3 Kasım 2020 Salı

Atatürk ve Can Yoldaşı

 Atatürk ve Can Yoldaşı

NURİ CONKER

SİA Yayınları 2 Baskı Eylül 2020

230 Sayfa.

30 Eylül 1881 Tarihinde Selanik'de doğdu. Atatürk'ün  çocukluk arkadaşı. 

Atatürk'le birlikte Askeri Rüştüye' sini ve daha sonra Aske idadisini bitirdi.

Atatürk'le birlikte 1902 yılında üsteğmen oldu.

Atatürk'le birlikte 1905 yılında Yüzbaşı oldu.

Atatürk'le birlikte 1909 yılında Harekât Ordusuna katıldı.

Atatürk'le birlikte 1910 yılında Arnavutluk İsyanını bastırdı.

Atatürk'le birlikte 1911 yılında Trablusgarp Savaşına katıldı. 

Atatürk'le birlikte 1912 de Balkan Savaşına katıldı.

Atatürk'le birlikte 1915 yılında Çanakkale savaşına katıldı. Conkbayırı Kahramanı oldu. Soyadını Ata verdi CONKER oldu.

Atatürk'le birlikte Doğu cephesinde savaştı.

Atatürk'le birlikte Kurtuluş Savaşı'na katıldı.

Sonra sivil hayat. Siyaset, milletvekilliği, Valilik  ve bir ömür boyu çocukluk arkadaşı Mustafa Kemal ATATÜRK'le geçen yıllar.

Yaşar Gürsoy çok güzel yazmış. 

Trablusgarp ve Çanakkale kahramanı, Milli Mücadelenin neferi, İnklapların çocuğu Nuri Conker 11 Ocak 1937 yılında ölür.

Atatürk can yoldaşının ölüm haberini aldığı gün ve daha sonraki günlerde nedense hep otomobille Şişli ve çevresini gezdi. O gezilerde yanına kimseyi almadı. Arkadaşının ölümüyle ilgili kimseyle hiç bir şey konuşmadı. Sağlığı o günden sonra ciddi anlamda bozuldu. 

Selanik'ten Ankara'ya iki can yoldaşın yaşamı okunması gerekli bir kitap. Şiddetle tavsiye eder iyi okumalar dilerim.

3/11/2020   İzmir/ Dikili

Depremli günler.


(Kahve için canım eşime teşekkür ediyorum)


26 Ekim 2020 Pazartesi

Fetö'nün Solcuları

Fetö'nün Solcuları

Hikmet Çiçek

Kırmızıkedi Yayınevi

1.baskı 2020

243 Sayfa.

Hikmet Çiçek Fetö'nün solcularını yazarken tabiki " niye sağcılar değil" sorusu ile karşılaşmış verdiği cevap  " onlar bir kitaba sığmaz, onlar için birkaç cilt ansiklobedi gibi eser lâzım" diye cevap vermiştir. Fetö'nün aydın kadrosu kitapta adı geçen "solculardan" oluştu. Fetö bir zamanların sosyalist aydınlarını satın almış ve onları ön cepheye sürmüştür.

Kimi Abant Toplantılarının müdavimi oldu, kimi Türkçe Olimpiyatları'nın. Gazeteci ve Yazarlar Vakfı'ndan ödül almak için sıraya girdiler. "Hocaefendi" nin iftar yemeklerinde boy gösterdiler. Karşılığında "huzur hakkı" diyerek içinde 2-3 bin dolar olan zarflar aldılar. Kim mi bunlar? Bunu kitabı okuyucularına bırakıp son zamanlarında tartışma konusu olan FETÖ- ECEVİT ilişkisini merak  ediyorsanız mulaka okuyun. Fetö'den imzalı saat alan gazeteticer ve sonraları hepsi Hikmet Çiçek'in nefis kitabında.

Sonuç olarak bu kitapta FETÖ'nün " solcularını " anlatmış. Tabi kitapta adı geçen herkesi FETÖ'cü diye suçlamamış. Ancak bir dönem şu yada bu nedenle Cemaat'e yakın durmayı tercih etmiş olanların tablosunu çıkarmış.

PUBLISH OR PERIS

Okuyun ne bulursanız okuyun " cehaletle yönetilen" bir toplum olmaktab ancak böyle kurtulabiliriz.

Okuyun, çünkü  mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.

26/10/2020   DİKİLİ/İZMİR


    (Kahve için güzel eşime teşekkür ediyorum)

17 Ekim 2020 Cumartesi

22 Gün 22 Gece Sakarya

22 Gün 22 Gece Sakarya

Naim Babüroğlu

İnkılap Yayınevi

2.Baskı. 320 sayfa.

Babüroğlu nefis bir kitap yazmış. Her Türk'ün okuması gereken bir belgesel- anlatı. 

15 Mayıs 1919 da İzmir'e ayak badan Yunan İzmirdeki Türk birliğini " Zito Venizelos" diye Kordonda yürütmüş, bağırmayan Kurmay Albay Süleyman Fethi beyi dibcikle vurarak öldürdüler. Yunan İzmir'den başlıyarak anadolunun içlerine yürümeye başladılar. Ve Kemalist ordu Yunan karşısında durmaya başlar. Tımes gazetesi Mustafa Kemal'in gelişini şöyle yazar. "Bütün dünyanın kuvvetine karşı ulusal bir hareket yaratmak....ne çocukca bir hayal" diye yazmakta. Tabi aylar sonra Eylül ayında Yunan'ın asya ordusu ve İngiterenin büyük desteğini alan ve 13 eylül 1921 günü hepsi Türk gücü karşısında saygı duruşunda buluncaklardı. Çünkü Türk ordusunun başında 40 yaşında Hanibal'i, Büyük İskender'i, Napolyon'u kıskandıracak ve askerliğin herşeyden çok sanatkârlığını seven ve ordusuna "Savunma hattı yoktur, savunma alanı vardır, o alan bütün vatandır" diyen Mustafa Kemal vardı.

Babüroğlu Sakarya Meydan muharebesini gün gün yazmış. 15 gün Yunan üstünlüğü ile geçen savaş 16.gün sonunda roller değişiyordu. Saldırı sırası işgalcilerin ve onları destekleyenlerin küçümsediği

"Kemalistler"e gelmişti. 17 gündür gerilen arslan kükreme ve atlamaya hazır ve zamanıydı. Mustafa Kemal ve komuta heyeti dünyada ilk görülen ve Yunan Ordusunun asker bakımından yarısına silah bakımından mukayese edilemiyecek kadar az olan bir ordu ile onları 22 gün sonra yenerek Sakaryanın batısına attılar. Sakarya Meydan Muharebesi, subay savaşıydı. Vatandan başka sevgili tanımayan bir kuşağın namus savaşıydı. Bu savaşta enbüyük payına sahip MEHMETCİK

"Dünyanın hiç bir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve sağlam bir askere rastlanmamıştır. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir.

17 Ekim 2020 İzmir/Dikili 

(Kahve için canım eşime teşekkür ederim.)

12 Ekim 2020 Pazartesi

Soma Hükümet Tabibi


 Soma Hümümet Tabibi

S.Kemal Erol

Espas Yayınları

2019 Mayıs 1. Basım.

396 sayfa.

Kemal'in hikayesi. Kitapta yok denecek kadar az olan tarihler olsada olaylardan tarihler çıkıyor. Örnek Atatürk'ün öldüğü gün ilkokul birinci sınıf öğrencisi gibi. Kemal kitabında kendinden Kemal'in tersten omunuşu olan Lamek diye bahsetmekte ve bazı doktor arkadaşlarının isimlerinide değişik tarzda kodlamış. Lamek çocukluğunda çok cesur ve korkusuz bir yapıya sahip olan ele avuca sığmayan çocukluğunda bile haksızlığa tahammül edemiyen bir yapıya sahip kişiliği ile ilginç çocukluk yaşamış. Lamek'in en belirgin özelliği çok zeki. Kitabıda  bu yaşantısı, çocukluk, gençlik ve üniversite yıllarını çok güzel makaleler halinde yazmış. İzmir'in o zaman varoş sayılan şimdi ise İzmir'in en lüks semti sayılan ve fuar alanı yapılan açıklığın hemen yanında oturmaktalar. İlk ve orta okulundan sonra PTT lisesine gidip oradan kaçarak Ankara'da Askeri Tıp Fakültesine girer ve tıp yaşantısı böylece başlar. Konuları fazla açmayacağım onları kitabı okuyacak güzel okuyuculara bırakıyorum. Kesin okunması gerekli bir kitap. Sivas Cumhuriyet Ünivetsitesi Tıp Fakültesi kuruluş ekibinde ve İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fak. Kuruluş ekibinde yer alıp alıp akademik dünyasının iç yüzünü ve iki kere gidip uzun süreler  kaldığı Almanya anıları çok ilginç. Bence Tıp Dünyası ortopedi dalında önemli bir yere sahip  önemli bir hocamızın yaşantısından kesitler anlattığı kitabı bulun ve okuyun.




Anatula

 ANATULA

Kayıp Kıtalar, Kara Delikler ve Kuran'daki Bilim

Olgun Aydoğu

Hermes yayınları

1.Basım Kasım 2013

221 Sayfa. 

Aydoğu'nun okuduğum ikinci kitabı. Yine insanı şaşırtan bir kitap. Kitap hakkında yalnız tanıtım yapacağım. Metaklısı muhakkak bulup okusun. Önsöz ve girişten sonra kitabı altı bölüm olarak yazmış. 1. Bölüm " Hanif dini islam".

2. Bölüm " Nuh Tufanı, Sümerler ve İfritlerin tuzağı"

3. Bölüm " Kuran ve bilimin ışığında zaman"

4. Bölüm "Kuran ve kadim  bilgiler ışığında Zülkarneyn kıssası"

5. Bölüm " Mu'dan Mısır'a  iki zamanın sahibi Zülkarneyn"

6. Bölüm bu bölüm bence kitabın en can alıcı bölümü " Yecüc Mecüc seddi inşası ve  CERN deneyi"

Yazımı bitirirken ANATULA  kelimesinin manasını söyleyeyim Tula "dolu" manasında yani ANADOLU 

İyi okumalar. 

5/10/2020 DİKİLİ




24 Eylül 2020 Perşembe

Casusluk

 Casusluk

Ernest Volkman

20. Yüzyılın En Büyük Casusluk Operasyonları

Truva yayınları 1.Basım 

Ekim 2004

400 sayfa.

Konuya ilgi duyanlar için bir başucu kitabı. 20. Yüzyılda Almanya, İngiltere, ABD, SSCB, Çin, Japonya gibi ülkelerin istihbarat servislerinin çatışması ve birbirleri ile adam kapma olayları. İlginç bir kitap. Önce şu deyişle başlayayım  "İstihbarar hatasının bedeli kanla ödenir" istihbatat ve karşı istihbarat denince akla şifre, şifre kırma, radyo ile şifre gönderme bu olay şu anda kulladığımız  bilgi sayarın ilk kullanıldığı ve bilgisayara atılan ilk adım. Bu konunun ilk mucidi Friedman ülkenin en iyi Matematikcileri ile kurduğu okul. 1969 yılında ölünce arkadaşları tamamen şifreli yazılmış bir ölüm ilanını gazeteye vererek onun ölümüne damga vurdular. Rivayete göre, o şifre asla çözülemedi.

Kitaptan bir örnek vereyim. 1944 yılında ABD'nin Manattan projesi dediği gizli olay SSCB nin  Bonbon operasyonu tarafından iyice delimişti. Hemen hemen Rusların o konu hakkında bilmediği yoktu." Konu atom bombası" ruslar ikiyüz maşanın sağladığı istihbaratla 286 çok gizli dökümana sahip olmuşlardı.

Bu istihbarat ve yirminci yüzyıl savaşları birçok filme seneryo olmuş şöyle veya böyle konulara vakıf olmuşuzdur. Bunlardan biride PEARL HARBOR  Japon uçakları hiçbir direnişle karşılaşmadan 96 geminin ve 394 uçağın park ettiği körfeze  "Tora! Tora" diyerek uçakların yarısını ve üçü savaş gemisi olmak üzere 18 gemi hasar görmüş, 2400 ABD  askeri ölmüştü. Bu olayın önünde ve sonunda yapılan istihbarat hataları ayyuka çıkmıştı. Bu ve bu gibi bildiğimiz, okuduğumuz, seyrettiğiniz ikinci dünya savaşı olaylarının başka bir penceresi. İyi okumalar 

24 Eylül 2020 DİKİLİ


13 Eylül 2020 Pazar

Son Diktatör

Son Diktatör

Aytekin Yılmaz

Vadi Yayınları

Birinci Basım 2020

231 sayfa.

Önce size Aytakin Yılmaz'dan bahsedeyim.1967 Diyarbakır Ergani doğumlu, ortaokul mezunu ve 10 yıl siyasi nedenlerden dolayı hapishanede yatmış. Bu on yılın 9 yılını PKK koğuşlarında geçirmiş. Bu koğuşlara " İkinci El Toplama kampları" diyor. Hapishanede olduğu yılların 1998 - 2000 yılları arasında Ülkede 23 hapishanede PKK nın iktidarını anlattı. 50 ve 100 kişilik koğuşlarda yüzbinden fazla kişiyi eğittiler. Aynı örgüt bahsettiği yıllar içinde 40 a yakın kendi üyeleri olan  bazıları çocuk yaşta kişiyi infaz ettiler.  Bu gibi  konuları Aytekin çok güzel işlemiş ve gözlemlemiş. Örgütün koğuşlarında yapılan kötü uygulamaları Yahudilerin katledildiği Auschwitz kamplarına benzetmekte. Tabi bu koğuşlarda beslenme kötü diyor ama kötününde kötüsü. İnsanın değeri yok ve koğuş duvarında şu yazılı " Aramızda en iyilerimiz bizim için öldüler." Tabi Aytekin kitabında Apo'dan çok bahsetmekte yıllarca tek adam örgütlenmesi üzerine inşa edilmi, kendini peygamberlerle, Lenin gibi liderlerle yarıştıran ikinci el diktatörün çöküşünü günbe gün yazmış. Aytekin'in kitabını okurken inanın hayretler içinde kalmamak mümkün  değil. Koğuşlardaki rezillik diz boyu bu konuyu kitabı okuyucaklara bırakıyorum. Kendini beğenmiş Apo'nun bizim duymadığımız  kendi örgütüne konuşmalarında " Ben 21.yüzyılın Lenin'iyim. Bende Mustafa Kemal hayranlığı var" desede o biraz Stalin birazda Saddam kırması bir kişiliktir, diyor Aytekin. Apo yakalanınca cezaevlerinde kendini yakanlar, ceza evlerindeki

infazlar ve dışarı yansımalarını çok güzel işlemiş. O mahalleden olan Aytekin Yılmaz değilde röportaj şeklinde bu konuları başka birisi yazza inanın bu kadar etkili olmaz. Ellerine ve gönlüne sağlık, Aytekin Yılmaz

13 Eylül 2020

Dikili İzmir.


 

7 Eylül 2020 Pazartesi

Oyunun Sonu

 Mete Yarar

Oyunun Sonu

Deliler 14.baskı. 207 sayfa. Mart 2020.

Yarar'ın "Son Gün ve Büyük İhanet" kitaplarından sonra devam ettiği üçlemenin son kitabı. Kurgusal olarak yazılan kitap yine Şerif,  Yozgatlı, Boşnak ve kitapta yaralanan çerkez'in serüveninin anlatıldığı ve sonu ilginç bir şekilde biten okunası bir kitap. Kitap hakkında yazılacak öyle uzun uzadıya bir yorum yok. Türk İstihbaratına bağlı küçük ve faal bir gurubun ülkeleri adına yaptığı gedekârlığı ve gözü karalığı anlatan bir kitap.

İyi okumalar.


29 Ağustos 2020 Cumartesi

Sırlar

 SIRLAR

Kâşif Kozinoğlu'nun mezara götürmediği sırları

Doğu Perinçek'e gönderdiği memtuplar.

Kaynak Yayınları yayınları 33. Baskı Ocak 2020 , 360 sayfa.

İlginç bir kitap. Kitabın sayfalarının bir yüzüne tıpkı bası elyazılarını bamışlar, karşı sayfalarına ise elyazılarını matbu hale getirmişler. Onun içindir ki kitabı 360÷2 olarak okuyorsunuz. 

Kitabın 343. Sayfasına kadar niye tutuklandığını kendisi bile bilmediği ve iddia öakamının öne sürdüğü sözde kanıtları bir bir çürütmesi. Bilmeyenler için söyleyelim Kozinoğlu Savcı Z.Öz tarafından tutuklanmış ve 12 Kasım 2011 günü kuşkulu bir şekilde ölüçtür. Kozinoğlu 17 yıl TSK Görev yapıp kıdemli binbaşı rütbesi ile emekli olup 17 yılda MİT Asya Bölgesi Baş Müşaviri görevinde bulunmuştur. İstihbarat konusunda dünyada belli bir konuma ve tanınırlığa gelmiş ve birçok ülke kendi adlarına Diplomatik Pasaport vermiştir. Asya ülkelerinde sözü dinlenen bir uzman olan Kozinoğlu haliyle oralarda FETÖ okulları veya yapılanmaları  ile o ülkelerin dikkatini çekmiş olabilir. Kitabın sonunda 30 ülkenin gerek istihbarat, gerek başkanlığı, gerek ordu üst düzey komutanlığı ile kurduğu ikişkileri anlatıca Fetö buna niye kancayı taktığını anlıyorsunuz. Bunlardan bazılarını yazayım.

Fransa

...her istediğim açıklamayı yaptırırım. PKK'lıları verirler.

Norveç

Bana şükran borçlular " Afganistan'dan dolayı"

Bizzat Kralın teçekkür mektubu var.

Azerbaycan

İ.Aliyev beni çok sever ve iyi tanır.....H.Aliyev Devlet Nişanı sahibiyim.

Özbekistan

2.Vatanım gibi. Türkiye için savaşacak asker bile alırım. Devlet Nişanı Sahibiyim.

Kırgızistan

Ülkenin tamamını emrime alırım. İstihbarat nişanı sahibiyim.

Afganistan

Diplomatik Pasoport sahibiyim. Tüm etnik grupların hepsini tanırım. Burada ABD 'ni çok kötü sıkıştırırım. 3 partim var. Çok daha fazlasını yaparım 

Türkmenistan

Nişan Sahibiyim. Şimdiki yönetimin en çok sevdiği Türk benim. 

Aravutluk

Devlet Nişanım var. Benim yetiştirdiklerim KOSOVA'ya bağımsızlık getirdiler.

Bosna- Hersek

Diplomatik Pasoportum var. Ülkede adeta  tarih yazdım. Fas, Suriye, Lübnan, Macaristan, çekoslavakya, Bulgaristan, Avuzturya  gizli servisleri tümü tanır ve ortaklıkları olmuş. 

Böyle donanımlı ve bilgili üstelik ülkesini ve halkını seven birini Fetö'nün sevmesi mümkün mü? 

İyi okumalar.

29 Ağustos 2020 

Dikili/ İzmir


25 Ağustos 2020 Salı

Büyük İhanet

 Büyük İhanet

Mete Yarar

Destek Yayınları 23.Baskı

2020 Mart 223 sayfa.

Mete Yarar'ın üçleme kitaplarından ikincisi ve " 60 Yıllık İttifakta Songün" kitabının devamı.

15 Temmuz 2016 yılından önce halk arasında  bir söylenti dolaşırdı " Pilotlar dağı taşı bombalıyor, PKK ya bomba atmıyorlar" bu lafı çıkaranda, bu bombaları dağa taşa atanlarda ordu içinde yuvalanmış FETÖ cülerdi. Yarar kitabında Hava Kuvvetlerini değilde  karada PKK ve İŞİD gibi terör örgütleriyle yapılan mücadelede kanı bozuk Fetö'cülerin terör örgütleri ile yaptıkları işbirliğini ve canım genç Türk Asker ve polisinin kalleşce şehit edilmelerini ve yanında  bulunan bir avuç kahramanla bunlara ve terör örgütlerine verilen mücadeleyi anlattığı kitap. Her ne kadar romanda olsa eski bir asker olan Yarar bu kitabı yazarken eski silah arkadaşlarından gerekli bilgiyi aldığı kamaatindeyim.

Karşılarındaki örgüt o kadar organize çalışıyorki inanması güç. Bu işin içersinde Jandarması, polisi, gümrükcüsü ve bürokratı dahil olmak üzere uzun bir ağ kurmuşlar. İstihbarattan Şerif başta olmak üzere " ki Şerif timin başı ve beyni" Boşnak, Çerkez, Yozgatlı, ve azeri.  Bu tim bir şehit verdi ve onunda adı Kerküklü bu bir avuç kahramanın PKK, DEAŞ ve FETÖ Terör örgütüyle yaptığı mücadelenin kitabı. İyi okumalar.

25 Ağustos 2020 

Dikili/İzmir



20 Ağustos 2020 Perşembe

Köy Enstitüleri Dosyası

Köy Enstitüleri Dosyası

Türk Rönesansı

Hazırlayan 

Ahmet Özgür Türen

Köy Enstitülerle ilgili okuduğum kitaplar genelde anı kitaplarıydı. İlk kez enstitüleri genel olarak ele alan enfes bir kitap. Eğer enstitületi merak ediyorsanız başvuracağınız ilk kitap olsun. Enstitüleri okurken  duyacağınız isimler İ.Hakkı Tonguç, H.Ali Yücel ve İsmet İnönü başta gelen isimlerdi.  Tonguç kurduğu bu yuvaları şöyle tanımlıyor.

"Köy, işten kaçan , nefret eden, pasif öğretmene değil, işi seven ona sarılan, iş vasıtasıyla yurdu şenlendirecek olan canlı harekeyli öğretmene muhtaçdır." Der.

Kitapda Tonguç, Yücel ayrı bölümlerde tanıtılmış ve enstitüde yapılan dersler verilen eğitimler çok güzel ve ayrıntılı bölümlerde anlayılmış.

Enstitülerin kapatılması ve nedenleri en güzel bu kitapda anlatılmış. Bozkırın bağrından binlerce idailist öğretmen yaratmak. Bu kesinlikle bir devrimdi. Ama yarım kalan......Adı Köy Enstitüleri. Elinden tutulmazsa çobanlıktan ileri gidemiyecek olan aşiret ve toprak ağalarının  gölgesinde yaşayan kırsaldaki bu insanlar birer öğretmen olacaktı. Hatta o öğretmenlerden bazıları Aziz Sancar'ı yetiştirecekti. Çünkü artık onlar " Atatürk'ün parçaları" idi

Köy enstitüleri öyle bir proje idi ki yıllar sonra Türkiye - İsrail ortak projesi olarak 2 Ocak 1965 yılında"Şümullü projesi" olarak İsrail'de uygulanacaktı. 

Türen kitabında yerli, yabancı, yergi, tenkit birçok kişinin görüş ve düşüncesine yer vermiş bunlardan biri olan Fay Kirby 1960 Colombia Üniversitesi'ndeki doktora tezinde şöyle diyor.

"Köy Enstitüleri Türk olan şeyin en Türk'ü, yerli olan şeyin en yerlisi" diye bahseder. 

İyi okumalar.

20 Ağustos 2020

Dikili/İzmir



Eskişehir Çifteler Köy Entitüsü bir gösterisi



14 Ağustos 2020 Cuma

SES

 SES

Sabahattin Ali

Türkiye İŞ Bankası

Kültür Yayınları

1.Basım Nisan 2020 İstanbul 62 Sayfa

Ali'nin 1936 ve 1937 de yazmış olduğu 5 hikayesinin bir araya getirilerek yapılmış hoş, güzel ve neşeli bir altmış sayfa. Her zaman her şekilde sıkılmadan okunan Sabahattin Ali kitaplarından biri.

İyi okumalar.

14.08.2020  Dikili

13 Ağustos 2020 Perşembe

60 Yıllık İttifakta Son Gün

 Mete Yarar

60 Yıllık İttifakta Son Gün

Hawler Erbil

Destek Yayınları 26 baskı

Ocak 2020 , 215 sayfa.

ABD İcirlik üssünü bir gece aniden boşaltmaya başlar. Gece 02.32 de başlayan kitap aynı günün gece yarısına doğru biter. Kitap Ankara, Adana, İstanbul, ABD Virinia, Kuzey Irak, Erbil, Zaho, Suriye, Washington, Süleymaniye, Duhok, Brüksel  gibi merkez ve noktalarda geçer. Haliyle ABD'nin böyle bir kararı ülkeyi altüst eder.Meclis, Başbakan ve Cumhurbaşkanı geceyi ve gündüzü ayakta geçirir. Bu boşaltmanın nedeni 

1. Türk Ordusu bir NATO ordusu mu, yoksa düşman bir devlet olarak mı görülüyor.

2.İncirlik neden boşaltıldı.

3. Erbil'e niye gidiyorlar.

4. Hareketliliğin gerçek boyutu nedir.

Bu ve buna benzer soruların cevabı Yarar kitabında  enfes bir beyin fırtınası yapmış.  Aslında Amerika bölgede kendisine bölgede bir lojistik üs yada askeri metkez aramıyor. ABD artık bu topraklarda kendileri için birlikte dövüşmeye istekli olan ve ekonomik çıkar için mücadele edecek bir halk arıyor. Tabi kitap olurda Aşk olmaz mı oda Onur ile ABD askeri Catherhine'nin aşkı bu kitapda. Güzel ve okunası bir kitap.

İyi okumalar

13.08.2020 DİKİLİ






6 Ağustos 2020 Perşembe

Ermişin Bahçesi

Orphalese Kentinden denize açılan El Mustafa memlemetine geri döner. Halk memnundur. Bir grup genç müridi olur, gü gelir tekrar adadan ayrılmak ister. Ve müritler taş gibi hareketsiz kaldılar; yürekleri daralmıştı. Ancak hiçbiri üstadı alıkoymak için elini uzatmadı. El Mustafa hızlı ve  sessiz adımlarla çıktı annesinin bahçesinden. 
Ermişin Bahçesi
Halil Cibran
Çeviren: Kenan Sarıalioğlu
Türkiye iş Bankası kültür yayınları.
Modern klasikler dizisi
51 sayfa 1.Basım 2016 İstanbul

Büyük Sırlar

Büyük Sırlar Olgun Aydoğu Şira Yayınları 1.Baskı Haziran 2020 330 sayfa Olgun Aydoğu alışılageldiğim kitapların dışında ilginç ve okunası bir kitap. 5 G, Cern, salgınlar ve karantina krizleri kimler yönetiyor? Yaşananların ve yaşanacakların ardındaki kadim gerçekleri çok güzel anlatmış Aydoğu. Kitabı 18 bölüm olarak yazmış. 1 ve 2. Bölümler günümüz konularından Covid 19 ve Cern ve 666 sayısının sırrı. 4. Bölümde Kur'an-Kerim'deki sırları, din nedir, dingünü gibi konuları ele almış. 8. Bölümde Hz. Süleyman, ordusu, olağanüstü işleri ve Sebe Melikesi Belkıs'ın hikayesini çok güzel, geniş ve akıcı bir dille yazmış. Aydoğu 16. Bölümden sonra Hitler ve Thule 'yi işlemiş. Meraklılarına özellikle tavsiye edeceğim bir kitap.



18 Temmuz 2020 Cumartesi

Erol Mütercimler

Erol Mütercimler Hayat Bir Tesadüf Söyleşi Gürkan Hacır 6.Baskı Aralık 2018 Asi Kitap 500 sayfa Nefis bir söyleşi kitabı. Mütercimler'e hayranlık derecesinde beğenir ve kitaplarının büyük bir kısmını da okudum. Herne kadar hayayla ilgili bir kitap olsada Mütercimler'in uzmanlık alanı olan tarih, strateji, olaylar ustaca kitapta paylaşılmış. Kısaca "RENKLİ " RENKLİ YOĞUN BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ" Kitap kendi ailesi yaşamı, okulu derken Gürkan'ın ustaca soruları ile ülke gündemi ve ülkemizi ilgilediren dünya devletleri ile olan ilişkiler. Kitaptan anladığımız üzere anılarını kitaplaştırmamış Kurtuluş savaşı ve Kıbrıs çıkarması na katılan komutanlar anılarını Mütercimler'e vermişler. Hayat felsefesini şöyle belirtmekte " Bir iş hallolacaksa Ağrı Dağı çakıl taşı olur. Eğer bir iş olmayacaksa çakıl taşı dağa dönüşür" Kıbrıs çıkarmasını, çanakkale savaşını, Demokrat Parti dönemini, şidiki zamanı akıcı bir üslubla öğrenmek istiyorsanız muhakkak bu kitabı edinin ve başucu kitabı yapın. Tabi konu Erol Mütercimler olurda FETÖ olmaz mı? Tabiki bu kirli, pis oöayı en güzel kendide bu işin mağduru olan kendisinden okunur. Sözlerimi kitaptan bir alıntı ile bitşreyim. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ, EGEMENLİĞİ TANRI'DAN ALIP BİREYE VEREN, KULDAN VATANDAŞ, ÜMMETTEN MİLLET YARATAN VE BUNU DA LAİK DÜŞÜNCE SİSTEMİ ÜZERİNE OTURTAN SİYASİ REJİMİN ADIDIR." İyi okumalar. 18/07/2020 Dikili

1 Temmuz 2020 Çarşamba

Yüzyılın Kitabı

Sinan Meydan Yüzyılın Kitabı Yüzyılın Lideri İnkılâp yayınevi 5. Baskı 400 sayfa basım yılı 2019 Tabiri caizse Sinan Meydan araştırma kitabı da yine döktürmüş. Bugün yaşadığımız sorunların kökleri hiç tartışmasız tarihte gizlidir. Ancak tarihi doğru okumak için sadece "belgelere" dayanmak yetmez; "nedensellik zincirine" ve "bütünselliğe" büyük önem vermek gerekir. Şöyleki, Milli Mücadeleyi anlamak için 1. Dünya savaşı'nı, cumhuriyet devrimini anlamak için Osmanlı'nın modernleşmesini çok iyi anlamak gerekir. Osmanlı'nın 1880 lerdeki, Cumhuriyet'in 1950' lerdeki bağımlılığını bilmeden Atatürk'ün "tam bağımsızlık" mücadelesinin önemini kavramak mümkün olmaz. 1876 ve 1909 Kanuni Esasi'ni ve 1924 Anayasası'nı bilmeden bugünkü Başkanlık sisteminin Türkiye'yi nereye götüreceğini kestirmek olanaksızdır. 1917 Aile Kanunnamesi'ni ve 1926 Medeni Kanunu'nu bilmeden 2017 de gündeme gelen müftülük nikahını doğru anlamak zorlaşır. Vahdettin'i, Damat Ferit'i, Rıfat Börekcş'yi, Abdurrahman Kâmil Efendi'yi tanımadan Milli Mücadele anlaşılamaz. Said-i Nursi'yi tanımadan FETÖ anlaşılamaz. Lozan'ı anlamak için Sevr'i iyi bilmek gerekir. Bu yüzyıl içinde hangi açıdan bakılırsa bakılsın, ne kadar tartışılırsa tartışılsın, tatihsel rolü ve etkisi değişmeyecek tek kişi ATATÜRK'tür. "Yüzyılın kitabını" tarafsız bir gözle okuyan her akıl ve vicdan sahibi önünde sonunda yüzyılın lideri ATATÜRK'le karşılaşacaktır. 15 Temmuz 2016 darbesinden hemen sonra AKP Genel merkezine kocaman bir Atatürk posteri astılar. Kısık seslede olsa Atatürk demeye başladılar. 10 kasım 2017 dede Atatürk'ü rahmetle, minnetle andılar. 1 TEMMUZ 2020 ESKİŞEHİR

20 Haziran 2020 Cumartesi

Unut-Mayın

Unut - Mayın Koray Gürbüz Kırmızıkedi Yayınevi Birinci Basım eylül 2017. 399 sayfa Koray çok güzel bir iş yapmış, 44 gazi asker 1 köy korucusu gazi 1 şehit babası ve bir şehit engelli oğlunun söyleşilerini kitaplaştırmış. Hayatlarının baharında kollarını, bacaklarını, gözlerini ve tüm gençliklerini vatan uğruna feda eden gazilerimizin samimi hayat hikayeletinden oluşan bu kitap her satırı ayrı bir kahramanlık destanı. Kitabı her satırını saygıyla okudum. Kitabı kütüphanemizin istiklal savaşıyla ilgili bölümünde bulunduracağım. Dedelerimiz ülkenin bağımsızlığı için savaştılar, torunlarıysa kutsal emaneti muhafaza için savaşıyorlar. Bazı siyasiler şehitliği ve gaziliği "sektör" olarak görüyor. Onların cevabı şu " madem saygı duymuyorsun, saygısızlık da etme" Askerliği yapıp gazi olan mehmetciğin protezini, tekerlekli sanfalyesini vermiyor. Tüm gazilerin şikayeti bu yönde. Kitapta bir Kore gazisi var adı Bektaş Küçükkılavuz ABD ve Birleşmiş milletletden kendisine madalya verilmiş, Kıbrıs savaşında ABD Rum'lara destek verince Bektaş madalyayı iade etmiş. Darısı PKK'ya destek veren ABD ve İsrail'den alınan madalyaların sahiplerine. Koray'ın kitabı Güneydoğu ağırlıklı olduğu için güvenlik nedeni ile ismini vermediği köy koruyucusu yöre halkını şöyle tanımlıyor. " Türkiye Cumhuriyeti'ni hapishanede dize getiren adam" diyerek büyük saygı duyuyor. Apo hakkında ufacık kötü bir söz söyleyenin cezası ölümdür. Bizde ise bu ülkeyi kuran, cumhuriyeti ilan eden ve Türk kimliğinin savunucusu ulu önder ATATÜRK'e küfür serbest. Sonuç olarak Vatan uğruna bedel ödeyen tüm gazilerimizi, şehitlerimizi ve ailelerini minnetle anıyorum. 20/06/2020 ESKİŞEHİR

12 Haziran 2020 Cuma

Gül Gibi Zabıta Dururken Kızını Çöpcüye Veren Adam. Bir İhsan Yüce Kitabı Nemesis Kitap Birinci Baskı Mart 2020 336 sayfa. Çoğu kimsenin adını bilmediği ama muhakkak bir elin parmaklarından daha çok filmini seyretmiş usta bir oyuncu, senarist, yönetmen, tiyatro oyuncusu konularında tam bir öğretmen. Yüce'nin kompleksi olmayan, hayatı o anda yaşayan ve plan yapmayı sevmeyen biriydi. Birçok genç Yüce ile birlikte olmak, onun masasında oturmak, ondan bir şeyler almak için can atarlardı. Bir masa düşünün ki, Can Yücel, Münir Özkul, Tuncel Kurtiz, Tuncer Necmioğlu, Vedat Günyol, Nesimi Çimen, Osman Şahin, Tarık Akan, Kemal Sunal oturuyor. İhsan Yüce'nin filmleri, seneryoları, yönetmenliği, asistanlığı, ressamlığı, şairliği mevcut biri olarak ysptığı her işi layıkı ile yapan biriydi. Erhan Tuncer kitabı kaleme alırken en büyük destekcisi İhsan Yüce'nin kızı Aslı olmuş. Bunun yanında yolları birşekil de İhsan'la kesişen 14 arkadaşı anılarını, görüşlerini yazmış. Tabi iki arkadaşı, yoldaşı, meslektaşı eksik bunlar Kemal Sunal ve Tarık Akan. Arkadaşı ve meslektaşı Erdal Özyağcılar ne demiş yüce içim " Kendisi çok âşık olurdu. Şairdi, ressamdı, heykeltraşdı, seneryolar yazdı, filmler yönetti bu kadar kalbi temiz insana çok nadir rastlanır. 1991 yılı Mayıs ayında İhsan Yüce bu düyadan göç eder. Yüce'nin ani vefatı başta lızı Aslı Yüce olmak üzere herkesi derinden etkiler. Onun varlığından güç alan olarca dostunun hayatlarında aniden bir boşluk oluşmuştur. Yeri hala dolmamış büyük bir boşluk... sadece sanatı değil, hayatıda paylaştıkları, akıl aldıkları, kahkahalarla gülüp, dizinde ağladıkları İhsan Babaları artık yoktur. Yüce'nin gidişi sonrası tüm evler boş, tüm masalar eksik, tüm sözler yarım kalmıştır. Yüce'nin kitabından bahsederken şu filmi yaptı, şu sereyoyu yazdı, şu ödülüleri aldı diye başlasam inanı yazdıklarımın iki katı daha yazmam gerekirdi. Onun için bunları kitabı okuyanlara bırakıyorum. Eğer sinema ve tiyatroya biraz merak ve ilginiz varsa muhakkak Erhan Tuncer'in kaleme aldığı Bir İhsan Yüce kitabını okuyun derim. 11/06/2020 Eskişehir Karantina Günleri.

5 Haziran 2020 Cuma

SARMAL

SARMAL Murat Ağırel 11.Basım Nisan 2020 Kırmızı Kedi Yayıncılık. 334 Sayfa Ağırel 2020 yılının bombasını patlatmış. Sarmal ülkeyi saran ve iliklerine kadar sömüren ve bu sömürülerin en kolay ve yasal(!) Şekli vakıf kurmak. Bu vakıfların kurucuları, yönetimleri hep tanıdık isimler. Türkiye'nin bir dönemini resmen saydığı isimler İslamiyet adına ama aslında "siyasi islam" ve "yeşil sermaye" uğruna neler yapıyor. Halende yapmaya devam ediyorlar. Ağırel yazdıklarından özellikle altını çizdiği konularda yazarı " din düşmanı" gibi algılanmasından korkmaktadır. Yazar özellikle altını çizmekte olduğu herkesin tüm inanışlarına saygılı olması. Ancak dinin bir araç olarak kullanılıp, samimi dindar insanların sömürülmesine ve aldatılmasına; Cumhuriyet ve demokrasi karşıtı gençlik yetiştirilmesine karşı olduğunun altını çizmekte. Bu vakıflarda Birey yok, tarikat müridi var. Devlet yetkililerini eleştirmek sorgulamak yok, biat etmek var. Sevgi ve özgürlük yok, bunun yerine " kindar ve dindar" bir anlayış var. Bu vakıfların isimlerini zikredeyim Sarmal'da hepsinin içyüzünü yukarıda bahsettiğim gibi bir avuç insanların bu vakıfları nadıl sarmalladığını göreceksiniz. Milli Türk Talebe Birliği. Komunizmle Mücadele Derneği. İlim Yayma Cemiyeti. Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı. Türgev. Seta. Ensar Vakfı. Okcular Vakfı. Tügva. Pelikan Yayıncılık. Maalesef insanlar dinin siyaset ve ticarette kullanılmasını acı sonuçlarını görmedikce, samimi Müslümanlar bu din tacirlerine alet oldukça, onlar tarafından kandırıldıkça bu düzen sürecek. FETÖ gitti; METÖ, ÇETÖ gibi para için insanları kullanan başkaları gelecek. Ağırel Kitabını sonunu Şeyh Bedrettin'in şu sözleri ile bitirmiş, bende size bu satırlarla veda edeyim. " Bir takım insanlar, birtakım insanlara taparlar. Kimi altın ve gümüş paralara, kimi yenilecek, içilecek nesnelere tapar da Tanrı'ya taptığını sanırlar." 05/06/2020 ESKİŞEHİR Karantina günleri.

28 Mayıs 2020 Perşembe

Kıyamet Planı Murat Akan Hayat Yayınları 2. Baskı 2020 275 sayfa. Kitabın adından yola çıkarak Din Kitaplarında yazdığı kıyamet değil. Bu kıyamet şu an dünyaya hükmeden, jandarmalık yapan ülkeler ve o ülkeleri idare eden ailelerin dünyaya açtıkları bela ve çıkarları için ürettikleri silah, kendilerine lazım olan enerji ve maden için dünyaya yansıttıkları bela. Dünyayı seçkinlerin hizmetine sunulmuş bir gezegen olarak gören bu oligarjik çete, ABD'nin hegemonik güç iddiasının devam etmesi için nükleer silahlara altarnatif olarak pek çok yıkım projesi üzerinde çalışıyorlar. Amaç yüksek bir caydırıcılık gücüne sahip olmak. Kendilerine biat etmiyen dünya milletlerini hizaya getirmek. Peki milyarlarca dolar harcanarak oluşturulan bu kıyamet silahları ne zaman kullanılacak? Kıyamet Planı ABD'nin kürrsel jandarmalığının sona ermesi ve Amerika rüyasının çökmeye başlaması ile birlikte kullanılabilir. Kıyamet Planı ile Murat Akan okuyucuyu güzel bir Ortadoğu tarihi gezisine çıkarıyor. Dünyayı adeta bir ahtabot gibi saran bu küresel vakıflar, destekledikleri eğitim kurumları, düşünce kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinden devşirdikleri kalifiye elemanları, küresel sistemin kritik noktalarına yerleştirmektedirler. Kitabın tenkit edeceğim yönü çok isim ve hepsi yabancı, çok kuruluş adı bunlar hele benim gibi yabancı dil bilmeyen bir kişi için zor oluyor. Yinede bir baş ucu kitabı. İyi okumalar. 28/05/2020 ESKİŞEHİR Karantina günleri

22 Mayıs 2020 Cuma

Ramazan Özel Kur’an-ı Kerim

Kur'an-Kerim Diyanet İşleri Başkanlığı 10.Baskı Ankara 2006 604 sayfa Tabi kur'an-Kerim'in özetini çıkarmak mümkün değil. Ben bazı sûrelerin bazı ayetlerini alacağım. Değerli bir bilim adamı olan İ.Hakkı Aydın Hocam bir kitabında şöyle demişti "Allah aklını niye kullanmadın diye hesap soracak" bende akıl ile ilgili birkaç ayet alacağım. Önce Mâ'ûn sûresi Rahmanverahimallahın adıyla 1.Gördün mü o hesap ve ceza gününü yalanlayanı 2,3. İşte o yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. 4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki 5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar. 6. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. 7. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar. Tâ Hâ Sûresi 113.Ayet İşte böylece biz onu Arapça bir kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık. Bizde dilimizin döndüğü tesbit ettiğimiz uyarı ve tehditleri sıralayalım. Şirk koşma. İnsan öldürme. Çalmayacaksın. Yalan söylemeyeceksin. İftira atmayacaksın. Gıybet etmeyeceksin. Adaletsizlik yapma. Rüşvet alıp verme. Adam kayırmayacaksın. Kibirlenmeyeceksin. İyiliği başa kakma. Gösteriş yapma. Kin tutma. Yetime öksüze zulüm yapma. Kötü söz söyleme. Haset etme. Emanete ihanet etme. Cimri ve savurgan olma. Yalan şahitlik yapma. Ölçüde tartıda hile yapma. Doğmamış çocuğu öldürme. Zina yapma. İçki içme. Kumar oynama. Fal büyü gibi işlerle uğraşma. Faiz alıp verme. Anaya, babaya OF bile deme. Zorla din dayatma. Şimdi akılla ilgili bir iki ayet okuyalım. Âl-İ İmran sûresi 118.Âyet. Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apacık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açımladık. EN'ÂM SÛRESİ 32.ÂYET Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hala akıllanmayacak mısınız? EN'ÂM SÛRESİ 151.ÂYET (Ey Muhammed!) De ki "Gelin rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın.Anaya babaya iyi davranın . Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de oları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığınada gizlisine de yaklaşmayın. Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça, Allah'ın haram kıldığı canı öldürmeyin. İşte size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız." A'RÂF SÛRESİ 169.ÂYET. ............Onun içindekileri okumamışlar mıydı. Hâlbuki Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hiç düşünmüyormusunuz. HÛD SÛRESİ 51.ÂYET. "Ey kavmim ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak beni yaratana âittir. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız. YÛSUF SÛRESİ 2.ÂYETİ Biz onu (kur'an-ı) akıl erdiresiniz diye Arapca bir kur'an olarak indirdik. NAHL SÛRESİ 12.ÂYET O geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır. 21 MAYIS 2020 Eskişehir.Karantina günleri.

Doğunun Limanları

Amin Maalouf Doğunun Limanları Çeviren:Saadet Özen Yapı Kredi Yayınları 70.Basın 0cak 2019 183 sayfa. Amin Maalouf ile tanışmam yeni. Güzel akışkan bir üsluba sahip. Kitaba gelince, kahramanımızın adı İsyan Kitapdar. Kökleri İstanbul'dan Osmanlı sultanına dayanan bir aile. Adana, Beyrut ve Fransa, Fransa diyorum çünkü başta Paris olmak üzere Fransa'nın birçok kenti. Fransa o dönem Fransa Alman işgalinde İsyan tessdüfler neticesi Fransız direnilcilerine katılır. Bakü kod ismi ile direnişte büyük yararlıklar gösterir ve Fransa'da üne kavuşur. Bu dönemde Clara diye direnişci bir kızla arkadaş olur ve sonuç AŞK ve evlilik. Kız Yahudi İsyan Yarı müslüman yarı ermeni " annesi ermeni" bir kızları olur. Beyrut 70 li yılların büyük çatışmalarına sahiptir tabi o korkunç yılları ve İsyan ile Clara'nın ayrı düşmeleri İsyanın rahatsızlığı doğan kızları ve 28 yıl sonrasını kitabı okuyacaklara bırakıyorum. Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylarda geçse, yıllarda geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.

14 Mayıs 2020 Perşembe

Aşk ve Öbür Cinler

AŞK ve ÖBÜR CİNLER Gabrıel Garcĺa MÁRQUEZ Can Sanat Yayınları Ocak 2018 27. Baskı 175 sayfa Benim için ilginç bir kitap. Okuduğum tarza uygun olmasada güzel bir kitap. Marki diye bir babanın kızı olan Sierva Maria kızı köpek ısırır. Kuduz mikrobu alan kızı bir manastıra kapatırlar. Orada Delaura adlı 33 yaşında bir papazla olan aşk macaraları, manastırda ķıza cin çarpmış diye yapılan cin çıkarma seansları ve tabi bu aşkın sonu? Tabi ben burda onu yazmayacağım onu kitabı bulup okuyucuya bırakıyorum. Kitabın üzerinde 1982 Nobel Edebiyat Ödülü yazıyor. Artık ödül kitaba mı yoksa yazara mı? Bilemedim. İyi okumalar 12.05.2020 ESKİŞEHİR

8 Mayıs 2020 Cuma

Çöküş mü? Çıkış mı?

Çöküş mü ? Çıkış mı? Dr. Naim Babüroğlu Önce size Naim komutandan bahsedeyim. 1960 Antakya doğumlu. Kuleli Askeri lise ve Tuğgenerallikten emekli. ABD Oklahoma Ünv İnsan ilşk.konusunda Yüksek lisans. Cumhuriyet tarihinde doktora çalışmasında, tam bir bilgi gözlem kalite donanımı bir kişi. Başkanlık sistemine geçince bu donanımlı emekli paşa dururken " mehdi gelecek kendimizi ona göre hazırlıyoruz" diyen çapsız bir kişi Başkan'a askeri danışman yapıldı. Neyse dönelim kitaba. Halk kitabevi 2016 200 sayfa Babüroğlu önsözle birlikte 20 parağraf halinde yazdığı kitap genel ağırlığı ülkemiz ve ortadoğu. Bunun yanında Hitler Almanyası ve dönem avrupadının yanı da Atatürk'ün son dnemi ve Hatay konusunu çok güzel işlemiş. Babüroğlu kitabına Fuzuli'nin şu sözü ile başlamış."Söylesem, tesiri yok; Sussam gönül razı değil" Türkiye'nin başka bir seçeneği var mıydı? Elbette vardı.. Türkiye, Esad'ı devirmeye çalıştıkça PKK, ve İŞİD güçlendi. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'la birlikte Suriye rejinine vurdukça Kuzey Suriye'de PKK devleti yeşerdi; radikal cihatcı örgütler Türkiye'de yuvalandı. Özetle Türkiye'nin ulusal güvenliği tehdit altına girmiş oldu. ABD, Suudi Arabistan, Katar, Körfez Ülkeleri ve Türkiye Esad'a vurdukça İŞİD ve PKK,PYD Güçlendi ve sonuçta: 1.Fiilen üçe bölünmüş bir Irak ve Suriye ortaya çıktı. 2.Kuzey Irak'tan başlayıp, Kuzey Suriye'yi içine alan, akdenize açılan bir Kürt koridorunun taşları döşenmiş oldu. 3. İŞİD' e karşı mücadelesi ile sempati toplayan ve gücü artan bir PKK/PYD gerçeği ile karşı karşıya kalındı. 4. PKK'nın kontrolünde, Kuzey Suriye'de Batı Kürdistan'ın temellerş atılmış ve Güneydoğu Anadolu'da Kuzey Kürdistan'ı kurma provaları kapsamında bazı ilceler harabe durumuna getirildi. 5.Ulusal Çıkarları açısından en çom kaybeden kontrolü ABD , AB Ülkelerine, PKK terör örgütüne kaptıran ve toprak bütünlüğü tehlikeye giren bir Türkiye ortaya çıkmıştır. Dünya harp tarihinde, kaynağı ihtiras ve hayalperestlik olan bir stratejiyi hiç kimse sürdürememiştir. İyi okumalar 07/05/2020 ESKİŞEHİR

1 Mayıs 2020 Cuma

Pes Etmeyen Kalem

Sabahattin Ali Pes Etmeyen Kalem Mustafa Balbay Halk Kitapevi 2019 Birinci Basım 248 sayfa. Sabahattin Ali'nin yaşam çizgisini, eserlerini dile getirirken bir kez daha vurgulansın; o Balkan savaşı'nın bebeği, Çanakkale Savaşının çocuğu, Kurtuluş savaşı'nın öğrencisi, Cumhuriyet devrimlerinin daha fazlasını isteyen aydını. Ömrü Konya, Aydın, Sinop, İstanbul hapishanelerimde geçen ve tek suçu yazmak, gazete çıkarmak "markopaşa, merhumpaşa, malumpaşa ve Ali"Baba" Sonuç herkesin bildiği ölüm. Sabahattin Ali ülkemizde emperyalizmin ilk kurbanı olmuştur. Bu cinayetleri daha sonraki yıllarda bağımsızlığı, laik demokratik düzeni savunan Atatürkcülerin öldürülmesi izledi. Doğan Öz, Bedrettin Cömert, Abdi İpekci, Cavit Orhan Tütengil,Ümit Kaftancıoğlu, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri hep aynı zincirin halkalarıdır. Balbay kitabını üç bölümde yazmış. Daha önce Ali'nin hayayı ile ilgili kitap okuduğum için acaba ne yazmıştır diye merak ettim. Okuyunca bravo dedim. Hele üçüncü bölümü ve Ali'nin kızı Filiz ile yapılan söyleşi. Kesinlikle tavsiye ederim. İyi okumalar. Ülkede karantina günleri 1Mayıs 2020 Eskişehir

25 Nisan 2020 Cumartesi

Burası Hakkari Ankara'dan Göründüğü Gibi Değil

Burası Hakkari Ankara'dan Göründüğü Gibi Değil E.Tümgeneral Alaettin Parmaksız. Birharf yayınevi 2. Baskı 390 sayfa. Kitabın ismindende anlaşılacağı gibi bir Güneydoğu anı kitabı. Kimine göre Güneydoğu sorunu, kimine göre "km"kürt sorunu, Km.Bölücülük sorunu , km.Geri kalmışlık sorunu, km.Ekonomik sorun, km.Ekonomik ve sosyal sorunu, km. Siyasal sorun, km. Bireysel haklar ve özgürlük sorunu, km Ayrılıkcı başkaldırı ya da isyan. Parmaksız Paşa 6 sene Genel Kurmay Hareket Başkanlığı'nda, 4 sene bizzat HAKKARİ'de, 1 sene Kara Kuvvetleri Karargahı'nda 1 senede Genelkurmay İstihbarat Başkanlığında görev yapmış değerli bir vatan evladı. Kitabı iki bölümde değerlendirmek gerekir, birinci bölüm ikişet yıl olmak üzere 4 yıl Hakkari anıları ve PKK ile mücadesi ve yöre halkı ile iletişimi. İkinci bölümde ise terör analizleri, stratejisi, PKK'nın amacı örgütlenme modeli ve terörün dayanaklarını çok güzel ve anlayabilecek şekilde anlatmış. Kitabın bir bölümünde ABD İle PKK Desteğini o kadar güzel dikkat çekmiş ki insan vay be diyor. Kitabın ilk basımı 2000 li yılları düşünürsek 1984 yılında terörün silahlı olarak ortaya çıkmasından 15 yıl geçmiş bu esnada 30 bin vatandaşımız hayatını ksybetmil Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Güçleri 5 binden fazla şehitler vermiş, bölgede görevli görevli birçok devlet görevlisi hsyatını kaybetmiş, maddi olarak yüzmilyar dolarlık para terörü önlemek için harcanmış. Bu konulara başka bir pencereden bakmak istiyorsanız güzel bir kitap "BURASI HAKKARİ" İYİ OKUMALAR Karantina Günleri 25 Nisan 2020 Eskişehir.

15 Nisan 2020 Çarşamba

Bellek Odamdan Sızanlar

Bellek Odamdan Sızanlar Mustafa Önsel Kırmızıkedi Yayınevi 1. Basım şubat 2020 305 sayfa Önsel'in 7. Kitabı benim omuduğum 6. Kitabı Önsel 5 bölümde ve 46 makalesini almış kitabına. Bilindiği gibi Fetö'nün kumpasları sonucu 4 yıl zindanda hapsedilmiş bir Jandarma Albayı. " tabi eski" Bence Ülkemizde Fetö konusunda en iyi bilirkişilerden biri. 15 Temmuz pek çok açıdan bir milat oldu. O kanlı kalkışmayı Odatv'de aylarca önceden yazdığı yazılarla açık etmiş, özellikle TSK bünyesinde çok güçlü olduklarını yazmış yine okuduğum kitsplarından "Ağacın Kurdu" isimli kitabı 15 Temmuzdan önce yszmış ve onlarca kilit noktalarda ki Fetö'cüleri ismen yazmıştır. Fetö kumpası ile zindanda iken dönemin Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'a 2016 nın başında mektup yazarak FETÖ alçaklarının darbe yapabileceğini yazmış. Tabi hiç bir önlem yok. Bir çuval yapılmış Adına Ergenekon denilmiş. Fetullahçı çetenin devleti ele geçirirken engel olacağını düşündüğü ne kadar insan varsa içine attılar. Solcu, ülkücü, hatta dindar. Çok sayıda vatansever asker tasfiye edildi. 15 Temmuz günü TSK'nın kritik makamlarının çoğunu ele geçirmiş artık herkesin malumu bir örgüt, devletin tamamını ele geçirmek için kanlı bir kalkışma "isyan" başlattı.kısaca FETÖ'cü denilen bir zamanların "alnı secdeye değen parlak çocukları" yani Fetö'nün militanları, o hün emir aldıklarında nasıl bir katil zombiye dönüştüklerini gördük. Mustafa Önsel uzman olduğu TSK ve FETÖ'yü kitabında yukardada bahsettiğim 46 köşe yazısında çok güzel anlatmış. Tabi böyle herşeyi belgeli ve şahitli yazınca FETÖ'nün kalemşörlerinin hucumuna uğradığı ve onlarla mücadelelerinide yazmış BELLEK' te Bu ülkeyi düşünmeyen iktidarına'da; umarsız muhalefetine de ; bölücüsüne de; FETÖ'cüsüne de; meshepcisine de; ihanet içindeki bütün kesimlerine de veryansın eden, çıkarsız biçimde korkuyu yenmiş vatansever Mustafa Önsel'in kitabını okuyun inanın pişman olmazsınız. 15.04.2020 ESKİŞEHİR

9 Nisan 2020 Perşembe

Komplo Teorileri

Komplo Teorileri Erol Mütercimler İsyanlar İhtilâller Darbeler Herkesin Bildiği Sır Asi Kitap 2. Baskı 2016 İstanbul 448 sayfa 1945-1990 arasında ideolojik kutuplaşmanın çok keskin olduğu ve bundan en çok zarara uğrayan devletlerden biri de Türkiye oldu. Yabancı devletlerin kominst karşıtı ve işbirlikci olmalarını garantilemek için ABD istihbaratları çoğu zaman ülke yöneticilerini darbe gibi uygunsuz yöntemlerle değiştirmişlerdir. Mütercimler kitabında26 bölümde ülkedeki darbe ve isyanları çok güzel anlatmış. Kitabı İsmindende anlaşılacağı gibi " komplo teorisi" konularını komplonun tahrihsel serüveni olmak üzere ülkede komploları yazmış. Tabi darbe denince haliyle önce 12 Eylül gelmekte. 12 eylüle gelinceye kadar yaşananları "kanlı pazar" gibi komploları çok güzel işlemiş. Yine kitaptan benim 12 eylül incileri dediğim acı reçeteyi yazayım. Birmilyon 683bi kişi fişlendi, 650 bin kişi gözaltına alındı. 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 517 kişiye idam cezası verildi, 50 kişi asıldı. 71 bin kişi irtica, 98bin kişi örgüt üyesi olmaktan yargılandı. 50 bin kişi işten atıldı, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı, 30 bin kişi yurtdışına giderek, mülteci oldu. Yaklaşık 300 kişi gözaltındayken öldü. 171 kişi işkenceden öldü. 927 yayın, 189 film , 23.677 derneğin faaliyetleri durduruldu. 3.854 öğretmen, 120 öğretim üyesi, 47 hâkimin işine son verildi. 400 gazeteci için 4000 yıl hapis cezası istendi. 229 kişi cezaevinde öldü. Onur yayınları sahibi İlhan Erdost Mamak Askeri Cezaevinde dövülerek öldürüldü.17 yaşı daki Erdal Eren asılarak idam edildi. Tüm siyasi partiler kapatıldı. Bunun gibi daha birçok olay ve konu. Mütercim' in bir lafı var onu burada yazmak istiyorum. ABD nin haberi , bilgisi ve izni olmada Türkiye'de darbe yapılamaz. 12 EYLÜL darbesinin bir özelliğide, Atatürkçü olduğunu iddia eden askeri müdahale, dinci irticai hareketlere zemin hazırlamıştır. Mütercim kitabında 02/04/2003 Tarihinde zamanın CB Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Powel ile yapılan 2 sayfa 9 maddelik " gizli planı" ı ayrıntılarını kitabı okuyacaklara bırakırken şunu söylemeden geçemiyeceğim tam bir vatan hainliği. Kitabın finali haliyle 15 temmuz isyanı ile bitirmiş. Mütercimler 15 temmuz kalmışmasına hiç darbe demiyor o "isyan" ve şöyle değerlen- dirmiş "asker askeri, asker polisi, polis askeri, halk askeri, asker halkı öldürdü. Bu Türkiye'de iç savaş provasıydı. Kitabı bitirirke gelecek kitabın tiyosunuda vermiş. " Genelkurmay Başkanları Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ, Işık Koçaner'in telefonları dinlenmiş ve bunun sonucunda da bu komutanlar çeşitli saldırıya uğramışlardır. Ama eski başkanlar Hilmi Özkök ve Necdet Özel'in ilişkisi zerre kadar medyada yer almamıştır. Hiç kuşkusuz bu durum yeni bir komplo teorisinin yazılmasını gerekli kılacak kadar kuşku içermektedir. Kısacası bu iki kişi cemaatin ihbarcılarının hedef tahtasına hiç oturmadılar. Acaba neden. 9 Nisan 2020 Eskişehir. Karantina günleri

29 Mart 2020 Pazar

Beyin Sizsiniz 2

Beyin Sizsiniz 2 Beyinler arası internet Dünya beyin ağı İsmail Hakkı Aydın Girdap yayınevi 1.Baskı Mart 2020 Öncelikle Adın Hocam'dan bahsedeyim. 1954 Trabzon doğumlu. Bilim İnsanı, Beyin Cerrahı, Düşünür, Edip, Şair, Güftekâr, Müşikişinas, Teolog, Filozof, Hattat. Böyle bir şey Aydın hocam. Beyin deyince akla gelen ilk isimlerden biri. İnsanlık tarihi boyunca en son müdahale edilen organ. Hala tam olarak tanınamayan , eski Mısır'da " beynine şeytan girmiş" diye kafalarına delik açılan organ. Bugün derlerki , beyimizin %2'sini kullandığımızı söyleniyor. Aydı Hocam'a göre hiç kullanmıyoruz. Kullandığımız refleks. Beynimizin %1'ini bile kullanmış olsak dünyada yapılamayacak hiçbir şey yok. Bu insan isterse dünyanın en iyi beyin cerrahı, dünyanın en iyi kalp cerrahı, dünyanın en iyi mühendisi, dünyanın en iyi reklamcısı, dünyanın en iyi yönetmeni, dünyanı en iyi hukukcusu olabilirdi bu bir tek insan. Beyin buna müsait. Aydın hocam bu eserinde gelecekte beyin ile insanların neler yapabileceğini eserinde kendine özgü uslubu ile çok güzel anlatmış. Diğer eserlerinde olduğu gibi sayfaların diklemesine ve bölümlerin başlarına kendi ve başkalarının sözleri yer almış. Onlardan bir örnek. "Evet...Evet Bilim insanı kimliğimle, sınırları zorladım. Başka bir izah bulamadım! Bu kadar vatan haini ancak düşman tohumu ve gübresi ile yetişir.!" " Ya okunabilecek bir şeyler yaz ya da yazılabilecek bir şeyler yap ki, ölüsüz olasın!" İsmail Hakkı Aydın hocamın kitaplarını muhakkak okuyun inanın pişman olmassınız. İyi okumalar. 29.03.2020 ESKİŞEHİR

23 Mart 2020 Pazartesi

Rüzgarlar Hep Gençtir

Zülfü Livaneli Rüzgarlar Hep Gençtir Doğan Egmont Yayıncılık. 1.baskı 2019 208 sayfa. Bazı kitaplar "tanıtım amaçlı...." der. Bunds ise "hiçbir bölümü izinsiz kullanılamaz" diyor. Onun için kitaptan alıntı yapmadan Livaneli'nin bestelediği PAUL ÉLUARD'ın şiirini sizlere sunayım. EY ÖZGÜRLÜK Okulda defterime Sırama ağaçlara Yazarım adını Okunmuş yapraklara Bembeyaz sayfalara Yazarım adını Yıldızlı imgelere Toplara tüfeklere Kralların tacına Engüzel gecelere Günün ak ekmeğine Yazarım adını Tarlalara ve ufka Kuşların kanadına Gölgede değirmene yazarım. Uyanmış patikaya Serilip giden yola Hınca hınç meydanlara adını. Ey özgürlük. Kapımın eşiğine Kabıma kacağıma İçimdeki aleve Camların oyuğuna Uyanık dudaklara Yazarım adını Yıkılmış evlerime Sönmüş fenerlerime Derdimin duvarına Arzu duymaz yokluğa Çırçıplak yalnızlığa Yazarım adını Geri gelen sağlığa Geçen her tehlikeye Yazarım ben adını yazarım. Bir sözün coşkusuyla Dönüyorum hayata Senin için doğmuşum haykırmaya Ey özgürlük Eskişehir 23 . 03.2020

20 Mart 2020 Cuma

Kara Kutu

Kara Kutu Yüzleşme Vakti Soner Yalçın Kırmızıkedi Yayınevi Birinci basım kasım 2019 577 sayfa Dünyada ve Türkiye'de "endüstriyel tıbbın" Rockefeller eliyle nasıl doğduğunu ve bu doğumla ilaç sektörü üzerinden nelere yol açtığını yazmış. Türkiye 7 milyar dolar ile dünyanın 16. büyük ilaç pazarı 2023 yılında ilk ona girmeye aday. 1980 yılında ilaç sektörünün %80 i yerli iken 2018 yılında ilaçların % 95 i ithal. Durum böyle olunca Türkiye pazarı için verilen mücadeleler, rüşvetler, tehditler hepsi onbir bölüm tekmili birden Kara Kutu'da. Kitap uzun yolculuğu içinde Foucault'dan Illic'e tıp konusuna kafa yormuş düşünürlerin bakış açıdını kendisine rehber ederek yazmış. Bu kitabı adı ister " modern tıp" ister "tamamlayıcı tıp" olsun tıbba karşı yazmadı. Bu kitabı teşhis veye tedavi önermek için yazmadı. Bu kitabı aşıya, ilaca düşmanlık için yazmadı. Bu kitabı şu hapı kullan, şunu kullanma diye yazmadı. Peki niye yazıldı. İlaç sektöründe neler olduğunu halkın bilgilenmesi için yazıldı. Bu kitap tıbbın-ilaç tekellerinin karanlık yüzünü anlatmak için yazıldı. Bu kitap tıbbın emperyalizmin en önemli silahlarından biri olduğunu göstermek amacıyla yazıldı. Bu kitap araştırmaları görmezden gelerek, doğruları gizliyerek, çıkarlarına uygun bulguları abartarak medya ve bilim dergilerini parayla lehlerine çevirerek, siyasal iktidarları kullanarak küresel şirketlerin insanlara nasıl "hapı" yutturduğunu gözler önüne sermek için yazıldı. Soner Yalçın bu kitabı farklı bir bakış açısı kazandırmak için yazdı. Çünkü Gıda, ilaç, silah stratejik üründür. Bu ürünlere sahip olanlar dünyaya hakim olurlar. Güçlü insan çağının yalanlarını reddeder. Gerçeğe ulaşmak sadece cesaret ister.

7 Mart 2020 Cumartesi

Hafıza

Hafıza Yakın Tarih Kitabı Sinan Meydan İnkilap Yayınları 22 Basım 2019 407 Sayfa Sinan Meydan'ın araştırma kitabı önsözden sonra son zamanların gözde Sultanı Abdulhamit Han'ın döneminde olayları ve Osmanlıyı anlatma ile kitabına başlamış. Dönemde Kıbrıs'ı, vergi ayaklanmalarını, toprak kayıplarını Berlin Kongeresi ile Osmanlı İmparatorluğu paramparça edildi. Berlin Antlaşması sonucu Osmanlı 287 bin 510 kilometre kare toprak kaybetti. Bunun yanında nufusun beşte birini ( 5.5 milyon) terk etti. Meydan Kitabında Sarıkamış'ı Enver Paşayı 3.ordunun nasıl mahvedildiğini çok güzel anlatırken milli hafızamızın unutulmaması konusunda çok güzel Atatürk etkisini hatırlatıyor. Kitap yalnız Atatürk ve o dönemi değil yakın tarihimizi ve bugünü tabi ki Fetö yü, Uğur Mumcu'yu İsmet İnönü'yü , Demokrat Parti ve 1960 ihtilali hepsi Meydan'ın kitabında kitabın finalini dünya üzerinde Amerikancı Darbeleri ve o ülkelerde sonuçlarını çok güzel anlatmış. Kitap her sayfasında Milli hafızamızı silmelerine izin vermeyelim. Yakın tarihimizin gerçeklerini asla unutturmayalım. Hep hatırlayalım. Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarıyla uydurulan yalanlara , çatpıtmalara karşı uyanık olalım. Atatürk ve Cumhuriyete düşman olanların aslında Türkiye'ye düşman olduklarını bilmek için HAFIZA tam bir panzehir. Unutmayalım ki eğer milli hafızamızı kaybedersek Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni kaybederiz. İyi okumalar. 07.03.2020 ESKİŞEHİR

29 Şubat 2020 Cumartesi

Dayının Casusları

Dayının Casusları TSK-MİT-EMNİYET-YARGI Aytunç ERKİN Kırmızı Kedi yayınevi 5.Baskı Şubat 2020 337 sayfa. Dayı Fethullah Gülen'in kod adı. Gülen'i ziyarete giden kendisine casusluk yapacak mercilerde çalışan kişiler ise dayını yeğenleri oluyordu. Kitap Fetö, Ergenekon ve benzeri davaların hiç bir yerde yayınlanmamış konu başlıklarını içermektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri içersindeki her faaliyeti, örgüten aldığı talimatlar doğrultusunda kendi lehine yönlendirebilecek güce erişen FETÖ/PDY son aşama komuta kademesinide kendi isteği doğrultusunda 2007 den itibaren harekete geçmiş, kendinden olmayan, engel gördükleri herkesi sistematik şekilde tasfiye etmeye başladı. Koca koca generaller, kurmay subaylar, hakim-savcılar, emniyetciler, bir din adamının peşinden nasıl gider? Bunu anlamak mümkün değil. Bu sorunun yanıtı Erkin kitabında çok güzel anlatmış. Kitapta Ergenekon davasının en büyük erguvanı olan imzasız, isimsiz ihbar mektup konusu çok güzel işlenmiş. 15 Temmuz 2016 sonrası Fetö kalkışmasının önemli isimlerinden iki isim Mehmet Partigöç ve Cemil Turhan'ın odalarındaki aramalarda kılasörler içinde çıkan belgelerin imzasız ihbar mektuplarının kaynağını göz önüne çıkarmıştır. Asrın davası Ergenekon Fetö tarafından sözde devlet içersinde derin ve gizli yapının tasfiyesi amacıyla başlatılmıştır Uzun yıllar kamuoyunu meşgul eden bu davada sahte deliller kullanılmış, suç işlemediği kesin şekilde bilinen kişilere iftira atılmıştır. Erkin Ergenekon ve benzer davaların secerelerinide şu şekilde sıralamış. 100 binden fazla telefon izlenmiş. 60 bin telefon dinlenmiş. 3 bin kişi hakkında takip yapıldı. 1.360 kişi ifade verdi. 588 kişi tutuklandı. 7 sanık ifade vermeden öldü. 7 sanık kanser oldu. 44 gizli tanık vardı. 6.533 sayfs iddianame hazırlandı. 620 oturum yapıldı. 275 sanık yargılandı. 16.798 sayfa gerekceli karar yazıldı. 3.868 klasör. 11 adet çuval. 208 kitap. 4 adet karton kutu. 92 afet cilt iddianame dosya hazırlandı. 20 Ekim 2008 de başladı ve 5 yıl sürdü. Daha fazlası Aytunç Erkin'in kitabında. Kitap hakkında bir eleştiri, kitap 337 sayfa ve son 100 sayfası tamamen belgelerin fotoğrafından oluşmakta ve bu belgeler okunamamakta. Keşke Tuncay Güney'in ifadesini okuma fırsatı verseydi. İyi okumalar. 28.02.2020 ESKİŞEHİR

24 Şubat 2020 Pazartesi

Papazı Bulduk

Papazı Bulduk Kabile Devletinde Ekonomik Terör Can Ataklı Halk Kitapevi 2019 208 Sayfa Ataklı kitabını her ne kadar papaz koymuşsada kitabında 102 adet köşe yazılarını bir birleri ile çok güzel bağlamış ve makalelerinin sonunu bu şekilde bağlamış. Papaz olayı hepimizin malumu. Brunson isimli papaz Fetö'cülükten tutuklanır ve bu papaz ABD vatandaşıdır. Biranda papaz başkan Trump tarafından " çok önemli kişi" haline getirildi. Sonuç malum vermem vs. Söylemleri ve papaz vınn Amerika. Konu papaz niye tutuklu Fetö'den böyle olunca kitap ağırlıklı olarak Fetö , Akp, Başkanlık ağırlıklı 102 köşe yazısı. Küçük bir alıntı yapayım bu köşe yazılarından AKP iktidarda kalmasının en büyük etkeni nedir ? Din . Elbette " dini inanç sistemi" bir toplumu ayakta tutan en önemli güçtür. Ancak AKP iktidarını ayakta tutan gerçek anlamda din ve İslam inancına bağlılık değil. İktidar dindar olmaktan çok dini istismar ederek iktidarda kalmayı başarıyor. Özetim bu bölümünde bende bu satırlarımda hani diyorlar ya Fetö 40 yıldır var ve herkes birşeyler verdi. Şimdi bu listeye bakın ve verilenlerin hangisini Ece vit veya Demirel vermiş. 936 özel okul 449 öğrenci yurdu 284 özel kurum 15 üniversite Bu kısımdada 15 Temmuz sonrası Fetö'cü diye atılanlar, bunların hangisini Ecevit, Demirel Erbakan atamış karar sizin. 2 Anayasa Mahkemesi Üyesi 2 Orgeneral 10 Korgeneral 6 Tümgeneral 131 Yargıtay üyesi 43 Danıştay üyesi 5 HSYK üyesi 24 Vali 101 Vali yardımcısı 115 Kaymakam 717 Profesör 837 Doçent 1356 Yardımcı doçent 1 Müsteşar 2 Kurum başkanı 8 üst kurul üyesi 8 Genel müdür 188 daire başkanı 9 bin subay, ast subay 8.356 rutbeli polis Liste bu verilen bunların tamamı son 18 yılda verildi. Bende yazımın sonunu yine Trump, Rahip Brunson olayı ile bitireyim ve Trump'ın o meşhur tweeti ile bitşreyim. "Eğer benim çizdiğim sınırların ötesine geçerse onları ekonomik olarak mahvederim. Bunu daha öncede yapmıştım." Türkiye'yi kasteddiği bu tweet dünyanın bütün büyük merkezlerinde bomba etkisi yarattı. 23.02.2020 Eskişehir

17 Şubat 2020 Pazartesi

Böyle Bir Kars

Böyle Bir Kars Ludmila Denisenko Heyamola Yanınevi 5.Baskı eylül 2019 383 sayfa Kendiside Malakan olan ludmila kendi penceresinden memleketi Kars'ı yazmış. Okurken gururlandım, hüzünlendim, kızdım. Hepsi inanın birarada. Kars tarihi, geçmişi, dünü, günü inanın o memleketkinin göğsünü kabartıyor. Kars'ın önemli mozaiklerinden olan Ruslar, malakanlar, Almanlar, Estonlar'ın çektikleri insanı hüzünlenlendirirken 1962 yılında Kars'tan çekip Rusya'ya gitmeleri ve gittikten sonra onlara ait bir mezarlığı bile çok görüp yol geçirmek bahanesi ile yıkmak insanı kızdırıyor. Kitapta akraba ve dostları Ludmila'ya MİLA diyor bizde öyle hitap edelim. Mila kitabını iki bölümde yazmış. Birinci bölüm Kars'ın yaşantısı kışı, radyosu, kayabaşı, millet bahçesi, Kars'ı Dillere Destan Mimarisi, Ruslardan kalma köşk, kiliseleri ve define bulacağız diye bu eserlere verilen zararları anlatmış Mila. İkinci bölümde ise Mila kendilerini ve kendilerine ait yaşantı, bayramları, Rus hamamlarını, ev içi yaşamlarını aklınıza gelecek her konuyu işlemiş. Ve bunlar 1962 yılında kendi büyüklerimizdende duyduğumuz gibi ağlayarak Kars'ı terk ederek Rusya'ya göçmüçler. Mila'nın ailesi gibi bir avuç Rus, Malakan, Alman ülkeyi terk etmeyip İstanbul'a taşınmış ve buradan büyük bir kısmı ABD'ye bir kısmı Almanya gibi Avrupa ülkelerine göçmüşler. Kars'ta aile içinde içinde verilen her ziyafette içkiler içilirken orada olmuyanların, cemaatten eksilenlerin , uzakta olanların şerefine kadeh kaldırmak adetti. İstanbul'da ise içkiler içilirken mutlaka Kars anılır " za karsiyon" Kars için kadeh kaldırılır dı. Kitapta mila o zamanların ilginç şahsiyetletinden Pekos'u Kars Cumhuriyetini, Vali Konağını ve bu yapıların ilginç mimarilerini çok güzel işlemiş. Eğer Karslı iseniz veya Kars’a gitmeyi düşünüyorsanız Mila’nın bu kitabını muhakkak okuyun. ZA KARSİYON

17 Ocak 2020 Cuma

Memleketim

Memleketim Rahmi Turan Halk Kitapevi 2018 344 sayfa Rahmi Turan askerliğini yaptığı 1 senesini anlattığı kitabı son zamanlarda okuduğum güzel kitaplardan. Asteğmen olarak gittiği Irak sınırında daha 21 yaşında kendini karlı bşr dağ başında bulmuş. Bu kara kışta, bu sipsivri yalçın kayaları kapladığı, eşkiya ve kaçakcılarla dolu dağlarda ne yapacaktı. Yöre halkıyla iyi diyalog kuran Turan eski eşkiyalardan daha sonra tutuklanıp 1950 Menderes affıyla çıkan Hamcuoğlu Osman ile iyi dostluk kurup onun hikayesini çok güzel anlarmış. Tabi kitabı okurken bu olaylar ve askerlik 1960 yılında yaşanmış, kiyabın yazımı ise 2018 nasıl bir kayıt tutulmuş ki sanki Turan bu olayı dün yaşamış ve bugün kaleme almış. Yörenin ilk kadın muhtarı Merco kızı Pervin'i resmen teğmene vermek ister. Kitapta birde eski gümrük memuru aslıda batılı Zülfikar ile olan muhabbetleri okumaya değer. Kitapta o bir sene içersinde o dağ başında yaşadığı olaylar inanın roman tadında olmuş. Askerliğe girmeden bir kez gördüğü ve yalnız iki kelime konuştuğu Nesrin ile olan plotonik aşkı ve askerlik sonrası tatlı tesadüfler. Hele kitapta Bejno ağa diye bir Osmanlı ordusunda ççavul olan ve 1915 Sarıkamış harbinde Ruslara esir düşüp Sibiryadan kaçarar 301 günde Hindistana varan Bejno Ağa'nın anıları inanın okumaya değer . 17 Ocak 2020 ESKİŞEHİR