YEŞİL MÜREKKEP
Osman Balcıgil'in biyografi kitabı Sebahattin Ali'nin hayat Destek Yayınları 408 sayfa
Sabahattin Ali'nin hayatı ve Bulgaristan'a kaçmasını sağlayacak kişinin istihbarat elamanı olduğunun farkına varması ve sınırda vahşice kafasına odun vurularak öldürülmesini anlatan çok güzel ve duru bir dille yazılmış güzel bir eser. Sebahattin Ail'nin döneminde yaşadığı ve Ali'nin ilişkide olduğu kişileri hiç duymadığım olaylarla "vay be bu da mı olmuş" diyebileceğimiz olaylar kişiler insanı hayretlere düşürüyor.
Nihal Adsız önce çok iyi bir arkadaşı sonra baş düşmanı . Cemal Kutay önce patronu sonra hapse attıracak kadar düşmanı M.Ali Aybar, Aziz Nesin, Nazım Hikmet gibi yoldaşları Almanya'ya ilim irfan öğrenmeye gidip oradan öğrendikleri ile yurda elinde meşale ile yurdu aydınlatacaktı.O zamanlar Hitler'in Almanya'da ayak sesleri duyulmaya başlamış Ali'nin Alman Faşistlerle başka derde girip Almanya'dan sınır dışı edilmiş yarım kalan tahsili ile yurda dönüp mesleği olan öğretmenliğe devam etmiş aynı zamanda yazmayı da bırakmamıştır .Ondaki ışığı gören Nazım Hikmet resimli ay dergisinde köşe veriyor.Her sanatçı gibi aşık oluyor,hemde bol bol ,Nihat Hanıma yazdığı şiirler bugün herkesin bildiği şarkılar.
Seneler sürer her günüm
Yalnız gitmekten yorgunum
Zannetmeki sana dargınım
Ben yine sana vurgunum
Yine melihat hanım için yazdığı;
Ne bir dost ne bir sevgili
Osman Balcıgil'in biyografi kitabı Sebahattin Ali'nin hayat Destek Yayınları 408 sayfa
Sabahattin Ali'nin hayatı ve Bulgaristan'a kaçmasını sağlayacak kişinin istihbarat elamanı olduğunun farkına varması ve sınırda vahşice kafasına odun vurularak öldürülmesini anlatan çok güzel ve duru bir dille yazılmış güzel bir eser. Sebahattin Ail'nin döneminde yaşadığı ve Ali'nin ilişkide olduğu kişileri hiç duymadığım olaylarla "vay be bu da mı olmuş" diyebileceğimiz olaylar kişiler insanı hayretlere düşürüyor.
Nihal Adsız önce çok iyi bir arkadaşı sonra baş düşmanı . Cemal Kutay önce patronu sonra hapse attıracak kadar düşmanı M.Ali Aybar, Aziz Nesin, Nazım Hikmet gibi yoldaşları Almanya'ya ilim irfan öğrenmeye gidip oradan öğrendikleri ile yurda elinde meşale ile yurdu aydınlatacaktı.O zamanlar Hitler'in Almanya'da ayak sesleri duyulmaya başlamış Ali'nin Alman Faşistlerle başka derde girip Almanya'dan sınır dışı edilmiş yarım kalan tahsili ile yurda dönüp mesleği olan öğretmenliğe devam etmiş aynı zamanda yazmayı da bırakmamıştır .Ondaki ışığı gören Nazım Hikmet resimli ay dergisinde köşe veriyor.Her sanatçı gibi aşık oluyor,hemde bol bol ,Nihat Hanıma yazdığı şiirler bugün herkesin bildiği şarkılar.
Seneler sürer her günüm
Yalnız gitmekten yorgunum
Zannetmeki sana dargınım
Ben yine sana vurgunum
Yine melihat hanım için yazdığı;
Ne bir dost ne bir sevgili
Dünyadan uzak bir deli
Beni sarar
melankoli
Kafamın içerisi bir ölü
Sabahattin Ali olur da hapishaneler olmaz mı Konya ,Aydın,İstanbul, Sinop gibi hapishaneler ve oralarda yazılanlar.Bugün en çok bilinen şarkılardandır.
Denizde deli dalgalar
Sabahattin Ali olur da hapishaneler olmaz mı Konya ,Aydın,İstanbul, Sinop gibi hapishaneler ve oralarda yazılanlar.Bugün en çok bilinen şarkılardandır.
Denizde deli dalgalar
Gelir duvarları yalar... gibi
sonuç olarak Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen Ali'nin yurt dışına kaçma
girişimi ,yol arkadaşı ve öldürülme olayı üzerindeki sır perdesi kaldırılmamıştır. S.Ali gibi iyi yetişmiş aydın beyinlerin ülkede hayatlarından bezdirilerek
en verimli çağlarında ülkeden kaçacak kadar zulüm görmeleri dolma kalemine hep
yeşil mürekkep doldurur bu mürekkep hep aşkları için kağıt üzerinde dans
ederlerdi. Hapishaneleri gezen günleri ayları dört duvar arasında geçiren Ali
hürriyetten mahrum geçen bir saatin,bir dakikanın ne anlama
geldiğini yaşayamayanlar anlamazlar.Hep kendi kendine sordu "susmak susmayı
kabullenmek gerçekleri görüpde susarak yaşamak " S.Ali için onursuz bir
yaşam olurdu.
Osman Balcıgil'e Facebook üzerinden ulaştım, sebebi ise şuydu; Ergenekon, Balyoz gibi kumpasla zindanlara atılan komutanların ve aydınların bu tutukluluk döneminde 50'den fazla kitap yazdılar ve ben bu kitapların 40'ına yakınını okudum. İçerdeki insanlar kadar dışarda kalan aileleri de ıstırap çekiyorlardı bilhassa evlatları illaki kız çocukları. Yeşil mürekkep'i okurken ister istemez Sabahattin Ali'nin kızı Filiz'i merak ettim. Ve Osman Balcıgil bana dönüş yaptı, yazdıkları şöyleydi;
" İlginiz için teşekkür ederim Musa Bey. Anne kız uzunca bir
süre mutlu mesut yaşadılar. Filiz Hanım sonra evlendi. Soyadı Laslo oldu. Sizin
için şu bilgiyi buldum: Ankara Devlet Müzik Konservatuarı'nda piyano çalıştı.
Ferhunde Erkin'in sınıfından 1958 yılında mezun olan Ali, ABD'de müzik
eğitimine devam etmek için Fulbright bursu kazandı. Boston, Massachusetts'de
David Barnett'le öğrenim gördüğü New England Conservatory of Music'te (Yeni
İngiltere Müzik Konservatuarı) ve New York'taki Mannes College of Music'te
(Mannes Müzik Koleji) Frank Sheridan'la çalıştı.
1962-1965 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuarı'nda piyano ve eşlik öğretmeni, 1965'ten 1972'ye kadar İstanbul Şehir Operası ve İstanbul Devlet Operası'nda korrepititör, 1972 ile 1985 seneleri arasında ise Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda piyano ve eşlik öğretmenliği yaptı. 1985-86 yıllarında Londra Üniversitesi'nin bünyesindeki Kings College'ın müzikoloji bölümünde yüksek lisansını tamamladı.
1987'de Mimar Sinan Üniversitesi'nin müzikoloji bölümüne geçti. 1990-2005 yılları arasındaki Müzikoloji bölümünün başkanıydı. Ali, 1989-1992 yılları arasında Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun genel yayın yönetmeni olarak da çalıştı.
TRT için 1962-1995 yılları arasında müzik programları yaptı ve Cumhuriyet, Hürriyet, Yeni Yüzyıl ve Radikal gazeteleri için müzik eleştirmenliği yaptı. Milliyet gazetesine müzik yazıları yazmaktadır. Filiz Ali ayrıca, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisinin kurucusu ve 1998'den beri direktörüdür.
Balkan Müzik Forumunun bir üyesi, Uluslararası Müzik Konseyi ve Avrupa Müzik Konseyinin temsilcisi olan Ali müzik ve müzisyenler hakkında yedi kitabın yazarıdır.
Sabancı Üniversitesinde "Klasik müziğin büyük eserleri" ve "20. yüzyıl müziğinin büyük eserleri" derslerini vermektedir. "
Osman Balcıgil'e teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
1962-1965 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuarı'nda piyano ve eşlik öğretmeni, 1965'ten 1972'ye kadar İstanbul Şehir Operası ve İstanbul Devlet Operası'nda korrepititör, 1972 ile 1985 seneleri arasında ise Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda piyano ve eşlik öğretmenliği yaptı. 1985-86 yıllarında Londra Üniversitesi'nin bünyesindeki Kings College'ın müzikoloji bölümünde yüksek lisansını tamamladı.
1987'de Mimar Sinan Üniversitesi'nin müzikoloji bölümüne geçti. 1990-2005 yılları arasındaki Müzikoloji bölümünün başkanıydı. Ali, 1989-1992 yılları arasında Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun genel yayın yönetmeni olarak da çalıştı.
TRT için 1962-1995 yılları arasında müzik programları yaptı ve Cumhuriyet, Hürriyet, Yeni Yüzyıl ve Radikal gazeteleri için müzik eleştirmenliği yaptı. Milliyet gazetesine müzik yazıları yazmaktadır. Filiz Ali ayrıca, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisinin kurucusu ve 1998'den beri direktörüdür.
Balkan Müzik Forumunun bir üyesi, Uluslararası Müzik Konseyi ve Avrupa Müzik Konseyinin temsilcisi olan Ali müzik ve müzisyenler hakkında yedi kitabın yazarıdır.
Sabancı Üniversitesinde "Klasik müziğin büyük eserleri" ve "20. yüzyıl müziğinin büyük eserleri" derslerini vermektedir. "
Osman Balcıgil'e teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
👍🏼👍🏼👏👏👏👏
YanıtlaSiltavsiyeniz ile okudum
YanıtlaSilgorduklerim... yasami...
filiz hnm hakkindaki bilgiler icin de bir daha tesekkur ederim