27 Ocak 2021 Çarşamba

Çanakkale’nin Unutulmaz Kahramanları


Atatürk'ten 57.Alaya       

 ismail Dükel   Halk Kitabevi 

1.Baskı 2017        

 219 Sayfa.       

              İsmail Dükel çok güzel bir kitap kaleme almış.  İnanın çoğu kez gözyaşları ile okuyorsunuz.  Dükel 90 adet başlık altında çok güzel anoktad ve birçok kaynaktan yararlanmış. Ben sizlere  gerek kitabın başında  gerek kitabın iç kısımlarında aldığı Cephe Doktoru Salih Beyin başından geçen olayı  anlatayım.                          "Ölüm her yerden geliyordu. Ķücücük  toprak parçası şu yerine kan içiyordu adeta. Feryatlar iniltilere karışıyor, bu can pazarında doktorlar  insanüstü  bir gayretle yaralı Mehmetcikleri tedavi ediyorlardı. İki gün aralıksız devam eden çarpışmalar nedeni ile Sargı Tepe'de binlerce yaralı yerlerde yatıyor ve sıranın kendisine gelmesini bekliyorlardı. Ümit kesilen Mehmetçiklerle fazla ilgilenilmiyordu.                  İşte o zor anlardan birinde Askeri Doktor Salih ( Dörtbudak'ın) önüne  bir asker bırakıldı. Şöyle bir baktı. Bir bacağı kopmak üzereydi, bağırsakları dışarıdaydı bu vatan evladının kurtulması mümkün değildi. Oysaki sonraki yaralıya zamanında müdehale edebilirse belki onu kurtarabilirdi. Böyle kararları  çoğu kez vermişti. Doktor Salih Bey, sedyecilere 'bunu kaldırı ' dediğinde sedyedeki yaralı ' bana dediğini duydu.              Önce sayıklıyor sandı yüzleri kan ve toprakla kaplı, yaşları  neredeyse aynı gençlerdi. Yaralı bir bir kez daha 'bana' dedi. See yabancı değildi. Salih bey dikkatle baktı, önündeki kendi oğluydu. Ama yapacak bir şey yoktu. Sarıldı öptü  yapacak birşey yoktu. Kan, toprak ve barut kokan yüzünü kokladı. Srara sedyecilere bir kez daha seslenip ' bu benim oğlum , kaldırın bir gölgeye koyun' dedi sonra gidip ilgilenecekti. Doktor Salih Bey ancak ertesi gün fırsat bulabildi. Ve oğlunun bırakıldığı yere gitti. Oğlu çoktan şehit olmuş ve toprağa verilmişti.

27 Ocak 2021 ESKİŞEHİR.

Koranalı günler.





22 Ocak 2021 Cuma

Baronların Savaşı

 Baronların Savaşı

Timur Soykan

Zindaşti Olayının Perde Arkası

3. Baskı 419 Sayfa

Kırmızıkedi yayınevi

Sokan son beş yılda ülkemizde uyuşturucu baronları arasında boy gösteren cinayetler zincirinin kitabı. Soykan  çok emek verdiği kitabı inanın Ahmet Ümit kitaplarını hatırlatıyor, tek eksiği " Başkomser Nevzat, Ali ve Zeynep" 

Soykan'ın kitabı Aganistan'dan yola çıkan uyuşturucu bir gemi içersinde bi yüz kilosu Yunanistan'da yakalanır. Daha sonra bir ton yine  Yunanistan'da bir depoda yakalanır. Malın sahipleri bunu Türkiyede yaşayan İran asıllı Naci Şerifi Zindaşti'den şüpheleniyor  ve onu öldürelim diye araçta bulunan Kızı ve şoförü karısının yeğeni öldürülür. Bununla başlayan cinayetler zinciri İstanbul, Dubai, İran, Inanamayacaksıniz ama Kanada' da işlenen cinayetler. Tabi ülkemizde kirli polisler, kirli siyasetçiler, büyük rüşvetler ve devlet içinde derin bataklık ve skandallar çok güzel ve belgeleriyle Soykan kitabında ıslemiş.

Cinayetlerin işleyenleri, azmettirenleri  elde sabit deliller varken siyasi kişilerin baskıları, baskılara göğüs gerekmeyen adelet ve tahliye sonucu 24 saat içinde ülkeden buhar olup uçanlar hepsi Timur Soykan'ın kitabında.

Kesinlikle okunması tavsiye edilen kitaplardan.

İyi okumalar.22/01/2021

ESKİŞEHİR





13 Ocak 2021 Çarşamba

MONTREUX MEYDAN MUHAREBESİ

MONTREUX MEYDAN MUHAREBESİ 

BİR DİPLOMASİ SAVAŞI

Dr. Murat BURGAÇ

Tarihci Kitabevi

Birinci baskı: Ekim 2020

544 Sayfa.

Montre Boğazlar Sözleşmesi: boğazları savunmak o zaman başkent "İstanbul idi" i savunmak, başkenti savunmak ülkeyi savunmak demekti. 1923 Lozan konferansından sonra boğazların gayri askeri olması demek ülke kapısının açık olması demekti.

Bunun için 1933 yılından itibaren 1936 yılında büyük mücadele verilerek  imzalanan sözleşmeyi Dr.Murat BURGAÇ Hoca çok güzel ve okunaklı olarak yazmış.  Esas konu italya'nın - Habeşistan'a  ve Japonya'nın - Mancurya'ya saldırıp zaptetmesi  Lozan konferansında alınan bazı kararları boşa çıkarmıştır.1936 yılının Haziran ayında bir araya gelen 9 ülkenin yetkili diplomatları veya bakanları tam bir diploması savaşı verdiler. Tabi büyük aktör  ingiltere ve boğazlarda söz hakki  olsun isteyen SSCB "Rusya" aralarında Türkiye'yi temsil eden zamanın Dış  İşleri Bakanı Tevfik Rüştü ARAS  arasında büyük mücadeleler geçmiştir. Bu mücadeleyi günbegün 

Kitabında çok güzel anlatmış.

Biraz olsun diplomasi, dış siyaset, tarihe ilgi gösterenler muhakkak bu kitabı okumalı.

Sözleşme 20 Temmuz 1936 yılında  katılımcı 9 ülkenin temsilcileri ile saat 22.00 de imzalanmıştır. İmza sonucu Aras " Montre Senedinin sorunların diploması yoluyla çözüleceğine dair umudunu yitirmiş olan pek çok yüreğe cesaret verdi" gini söylüyerek konuşmasına başlamış.

Konuşma yapan İngiltere adına Lord Stanley, SSCB Adına Litvinoff, Romanya adına Titulesco, Japonya adına Şato, Fransa adına Poul Bonjour, Bulgaristan adına Nicolaev ve Yunanistan adına Politis konuşma yapmış ve  bu konuşmalarda Türkiye'nin başarısını ve diplomasi zaferini kutlamışlar. Kitaptan bahsederken şu maddeler şöyle diye almadım lakin Lozan Sözleşmesinde bağıtlanan askersizlik bir boğazları kesin kabul etmedik ve her isteyen savaş gemisi elini kolunu sallayarak boğazlardan geçemeyeceğini  istedik ve elde ettik. Bu ve buna benzer tüm  bilgiler Murat Hocanın kitabında. Ve  Türkiye, Montreux Konferansı'ndan yalnızca egemenlik, güvenlik ve kısmen de maden kazanç  sağlıyarak değil ; aynı zamanda " MONTREUX Siyaseti" nın mimarı bir ülke olarak, Dünya siyasetindeki saygınlığını bir kat daha artırarak çıkmıştır. 

13 / 01 /2021 ESKİŞEHİR