
Bundan sonra okuduğum kitapların küçük bir kritğini yapmak için bu sayfayı hazırlamaya karar verdim. Derler ki; "Bir Amerikalı bu kadar, bir İngiliz şu kadar kitap okurken 6 Türk'e bir kitap düşer.". Bu yüzden 2016 yılında okuduğum kitapların seceresini tuttum ve artık bu sayfada onlara ulaşabilirsiniz.Umarım paylaşımlarımı beğenerek takip edersiniz
20 Haziran 2020 Cumartesi
Unut-Mayın
Unut - Mayın
Koray Gürbüz
Kırmızıkedi Yayınevi
Birinci Basım eylül 2017.
399 sayfa
Koray çok güzel bir iş yapmış, 44 gazi asker 1 köy korucusu gazi 1 şehit babası ve bir şehit engelli oğlunun söyleşilerini kitaplaştırmış.
Hayatlarının baharında kollarını, bacaklarını, gözlerini ve tüm gençliklerini vatan uğruna feda eden gazilerimizin samimi hayat hikayeletinden oluşan bu kitap her satırı ayrı bir kahramanlık destanı. Kitabı her satırını saygıyla okudum. Kitabı kütüphanemizin istiklal savaşıyla ilgili bölümünde bulunduracağım. Dedelerimiz ülkenin bağımsızlığı için savaştılar, torunlarıysa kutsal emaneti muhafaza için savaşıyorlar.
Bazı siyasiler şehitliği ve gaziliği "sektör" olarak görüyor. Onların cevabı şu " madem saygı duymuyorsun, saygısızlık da etme"
Askerliği yapıp gazi olan mehmetciğin protezini, tekerlekli sanfalyesini vermiyor. Tüm gazilerin şikayeti bu yönde.
Kitapta bir Kore gazisi var adı Bektaş Küçükkılavuz ABD ve Birleşmiş milletletden kendisine madalya verilmiş, Kıbrıs savaşında ABD Rum'lara destek verince Bektaş madalyayı iade etmiş. Darısı PKK'ya destek veren ABD ve İsrail'den alınan madalyaların sahiplerine.
Koray'ın kitabı Güneydoğu ağırlıklı olduğu için güvenlik nedeni ile ismini vermediği köy koruyucusu yöre halkını şöyle tanımlıyor. " Türkiye Cumhuriyeti'ni hapishanede dize getiren adam" diyerek büyük saygı duyuyor. Apo hakkında ufacık kötü bir söz söyleyenin cezası ölümdür.
Bizde ise bu ülkeyi kuran, cumhuriyeti ilan eden ve Türk kimliğinin savunucusu ulu önder ATATÜRK'e küfür serbest. Sonuç olarak Vatan uğruna bedel ödeyen tüm gazilerimizi, şehitlerimizi ve ailelerini minnetle anıyorum.
20/06/2020 ESKİŞEHİR

12 Haziran 2020 Cuma
Gül Gibi Zabıta Dururken
Kızını Çöpcüye Veren Adam.
Bir İhsan Yüce Kitabı
Nemesis Kitap
Birinci Baskı
Mart 2020
336 sayfa.
Çoğu kimsenin adını bilmediği ama muhakkak
bir elin parmaklarından daha çok filmini seyretmiş usta bir oyuncu, senarist, yönetmen, tiyatro oyuncusu konularında tam bir öğretmen. Yüce'nin kompleksi olmayan, hayatı o anda yaşayan ve plan yapmayı sevmeyen biriydi. Birçok genç Yüce ile birlikte olmak, onun masasında oturmak, ondan bir şeyler almak için can atarlardı.
Bir masa düşünün ki, Can Yücel, Münir Özkul, Tuncel Kurtiz, Tuncer Necmioğlu, Vedat Günyol, Nesimi Çimen, Osman Şahin, Tarık Akan, Kemal Sunal oturuyor.
İhsan Yüce'nin filmleri, seneryoları, yönetmenliği, asistanlığı, ressamlığı, şairliği mevcut biri olarak ysptığı her işi layıkı ile yapan biriydi. Erhan Tuncer kitabı kaleme alırken en büyük destekcisi İhsan Yüce'nin kızı Aslı olmuş. Bunun yanında yolları birşekil de İhsan'la kesişen 14 arkadaşı anılarını, görüşlerini yazmış. Tabi iki arkadaşı, yoldaşı, meslektaşı eksik bunlar Kemal Sunal ve Tarık Akan.
Arkadaşı ve meslektaşı Erdal Özyağcılar ne demiş yüce içim " Kendisi çok âşık olurdu. Şairdi, ressamdı, heykeltraşdı, seneryolar yazdı, filmler yönetti bu kadar kalbi temiz insana çok nadir rastlanır.
1991 yılı Mayıs ayında İhsan Yüce bu düyadan göç eder. Yüce'nin ani vefatı başta lızı Aslı Yüce olmak üzere herkesi derinden etkiler. Onun varlığından güç alan olarca dostunun hayatlarında aniden bir boşluk oluşmuştur. Yeri hala dolmamış büyük bir boşluk... sadece sanatı değil, hayatıda paylaştıkları, akıl aldıkları, kahkahalarla gülüp, dizinde ağladıkları İhsan Babaları artık yoktur. Yüce'nin gidişi sonrası tüm evler boş, tüm masalar eksik, tüm sözler yarım kalmıştır.
Yüce'nin kitabından bahsederken şu filmi yaptı, şu sereyoyu yazdı, şu ödülüleri aldı diye başlasam inanı yazdıklarımın iki katı daha yazmam gerekirdi. Onun için bunları kitabı okuyanlara bırakıyorum. Eğer sinema ve tiyatroya biraz merak ve ilginiz varsa muhakkak Erhan Tuncer'in kaleme aldığı Bir İhsan Yüce kitabını okuyun derim.
11/06/2020 Eskişehir
Karantina Günleri.

5 Haziran 2020 Cuma
SARMAL
SARMAL
Murat Ağırel
11.Basım Nisan 2020
Kırmızı Kedi Yayıncılık.
334 Sayfa
Ağırel 2020 yılının bombasını patlatmış. Sarmal ülkeyi saran ve iliklerine kadar sömüren ve bu sömürülerin en kolay ve yasal(!) Şekli vakıf kurmak. Bu vakıfların kurucuları, yönetimleri hep tanıdık isimler. Türkiye'nin bir dönemini resmen saydığı isimler İslamiyet adına ama aslında "siyasi islam" ve "yeşil sermaye" uğruna neler yapıyor. Halende yapmaya devam ediyorlar.
Ağırel yazdıklarından özellikle altını çizdiği konularda yazarı " din düşmanı" gibi algılanmasından korkmaktadır. Yazar özellikle altını çizmekte olduğu herkesin tüm inanışlarına saygılı olması. Ancak dinin bir araç olarak kullanılıp, samimi dindar insanların sömürülmesine ve aldatılmasına; Cumhuriyet ve demokrasi karşıtı gençlik yetiştirilmesine karşı olduğunun altını çizmekte.
Bu vakıflarda Birey yok, tarikat müridi var. Devlet yetkililerini eleştirmek sorgulamak yok, biat etmek var. Sevgi ve özgürlük yok, bunun yerine " kindar ve dindar" bir anlayış var.
Bu vakıfların isimlerini zikredeyim Sarmal'da hepsinin içyüzünü yukarıda bahsettiğim gibi bir avuç insanların bu vakıfları nadıl sarmalladığını göreceksiniz. Milli Türk Talebe Birliği.
Komunizmle Mücadele Derneği.
İlim Yayma Cemiyeti.
Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı.
Türgev.
Seta.
Ensar Vakfı.
Okcular Vakfı.
Tügva.
Pelikan Yayıncılık.
Maalesef insanlar dinin siyaset ve ticarette kullanılmasını acı sonuçlarını görmedikce, samimi Müslümanlar bu din tacirlerine alet oldukça, onlar tarafından kandırıldıkça bu düzen sürecek. FETÖ gitti; METÖ, ÇETÖ gibi para için insanları kullanan başkaları gelecek.
Ağırel Kitabını sonunu Şeyh Bedrettin'in şu sözleri ile bitirmiş, bende size bu satırlarla veda edeyim.
" Bir takım insanlar, birtakım insanlara taparlar. Kimi altın ve gümüş paralara, kimi yenilecek, içilecek nesnelere tapar da Tanrı'ya taptığını sanırlar."
05/06/2020
ESKİŞEHİR Karantina günleri.
