Kırlangıç Çığlığı
Ahmet Ümit
Everest Yayınları
1.Baskı
Mart 2018
398 sayfa
Ahmet Ümit 'in bütün kitaplarını okudum, yine deyim yerindeyse döktürmüş. Yine kahraman komiser Nevzat. Sevgilisi Evgania, yardımcısı kötülük karşısında şaşkınlığını koruyabilen kötülüğe hiçbir zaman alışamayan Ali. Ali'nin sevgilisi olan kriminologları Zeynep. 2017 yılında bir çocuk parkında ensesinden vurulan sağ kulağı kesilmiş bir erkek cesedi bulunur. Ceset Akif Soykın'a aittir. Soykın yıllar önce Nevzat'ın kızını taciz eden sapıktır. Bu olay 2012 yılında 12 kişiyi aynı tarzda öldüren emniyetçe ''körebe'' lakabı takılan katilin tarzıdır. Nevzat'ın bu cinayetle ilgili bazı tereddütleri vardır. O da şöyle ki birileri körebeyi taklit etmek istemektedir. Nevzat elemanlarına şöyle söyler: ''Şunu unutmayın arkadaşlar, hayat her zaman katilin aleyhine çalışır. Mutlaka bir açık verir, hiç istemese de ipuçları bırakır yeter ki biz görmesini bilelim''.
2012 yılındaki cinayetlerle birlikte 2 de 2017'de işlenmiş, hepsinde yanlarında bir oyuncak bırakır. Mor bir kamyonet, yeşil bir kaplumbağa, kahverengi tüylü bir ayıcık, sarı bir tren, beyaz bir gemi, mavi bir uçak, turkuaz bir tır, gümüş rengi bir kovboy tabancası, siyah beyaz bir balina, pembe burunlu bir pinokyo, kızıl renkli bir kartal, yaldıza batırılmış ahşap bir kılıç, Barbie bir bebek ki bu bebek Nevzat'ın kızının oyuncağının aynısıdır. Altın rengi bir volkswagen ve tüm kurbanların gözüne kırmızı kadifeden bir göz bağı ve sağ kulaklarının yarısı kesik.
Yalnız olaylar bu konu üzerine yoğunlaşmamakta, Evgania'nın isteğiyle birileriyle tanışıp ki bunlar Suriyelidir, Nevzat başka bir olayların da içine girmiştir. Kitabı okurken kitabın başından beri şüphelendiğim kişi öldürülünce ister istemez vay be! dedim.
Herkese tavsiye ederim, bir çırpıda okunuyor.
Bundan sonra okuduğum kitapların küçük bir kritğini yapmak için bu sayfayı hazırlamaya karar verdim. Derler ki; "Bir Amerikalı bu kadar, bir İngiliz şu kadar kitap okurken 6 Türk'e bir kitap düşer.". Bu yüzden 2016 yılında okuduğum kitapların seceresini tuttum ve artık bu sayfada onlara ulaşabilirsiniz.Umarım paylaşımlarımı beğenerek takip edersiniz
Hakkımda
- Musa Apaydın
- Ben Musa APAYDIN, 14 Aralık 1950 Kars'ta doğdum. İlköğretimimi Sarıkamış Erenler ilkokulu ve Sivas Halil Rıfat Paşa ilkokulunda, ortaöğrenimimi Sivas Demir ortaokulunda, Lise eğitimimi Eskişehir Atatürk Lisesinde tamamladım. Ardından TCDD'de 1 sene memurluk ve sonra ETİ Bozüyük'te işe başladım. 1981 yılında Mihriban hanımla hayatlarımızı birleştirdik. 2 çocuğum var, büyük oğlum Eskişehir Bahçeşehir Lisesinde Edebiyat bölümü zümre başkanı, küçük oğlum ise Pamukkale Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde doktorluk yaptıktan sonra Kalp ve Damar cerrahisi uzmanlık eğitimi için Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde asistanlık yapmakta.
Sayfamı ziyaret edenler
15 Mayıs 2018 Salı
7 Mayıs 2018 Pazartesi
Türkiye'de Işid
Türkiye'de Işid
İsmail Saymaz
İletişim Yayınları
1.Baskı 2017
262 sayfa
Işid'in 2011-2015 yıllarında etkisi altına aldığı, devşirdiği, eğittiği ve savaştırdığı kitle haliyle Türkiye'nin de tehdidi olmaya 2015 yılından itibaren açıkça başladı. Çıkardığı türkçe dergiye Konstantiniyye yani İstanbul adını verdi. En büyük hedefleri ise Şam'dan sonra İstanbul'u almaktı.
Tunus, Libya, Mısır'da başlayan arap baharı 2011'de Suriye'yi vuruyordu. Suriye'ye akan Bağdadi'nin siyah bayraklıları idi. Nisan 2011 ile Ekim 2015 arasında Suriye ve Irak'a toplam 2750 türk selefi gidip geldi. O tarihten itibaren 1211'i çatışma alanında kaldı. 749'u Işid, 136sı El Nusra saflarında savaştı, 457si ise öldü. Cihadçıların il il dağılımı ise şöyle; Konya 629, Ankara 342, Adana 286, İstanbul 191, Gaziantep 143, Diyarbakır 94, Bursa 87, Van 71, Bingöl 57, Kayseri 54, Hatay 45, Adıyaman 44, Malatya 40, İzmit 33, İzmir 26, Mersin 23, Erzurum 23, Samsun 16, Trabzon 14, Antalya 11, Kars 9, Kahramanmaraş 8, Şanlıurfa 8, Elazığ 6, Sivas 5.
Bu gruplar, laik sistem kadar belki de ondan daha çok tarikat ve cemaatlerle kavgaya girişti. Tarikat ve cemaatlerin küfür sisteminin parçasına dönüştüğünü, tarikat ve cemaat liderlerine bağlanmanın haram ve şirk olduğunu iddia ettiler. Bunlardaki zihniyet bunlardan aman dinleyenlerin dışında herkesin öldürüleceği ifade ediliyor.
''Aramızda bir eman, söz ve zimmet ahdi olmayan bir kafir silahını bize doğrultmasa dahi öldürülebilir ve malı ganimet alınabilir. Yani malı ve kanı müslümanlara helaldir...''.
Gelelim Işid'in Türkiye'deki eylemlerine. Bunların en büyükleri Alagöz Kardeşlerin yaptığı Suruç ve Ankara katliamıdır. Alagöz Kardeşleri dinleyen polis ailesi ve şeyhleriyle yaptığı helallik konuşmasını bildikleri halde hiçbir şey yapmamış, Yunus Emre Alagöz 10 Ekim 2015'te Ankara'da Işid bombasının pimini çekmişti.
Gerek ülkemizden transit geçip gerekse Irak ve Suriye'ye başka yollarla geçen Işidçilerin yabancı terörist profili şöyleydi;
Türkistanlılar, Özbekler, Türkler, Kazaklar, Ruslar, Tacikler, Kırgızlar, Mısırlılar, Iraklılar, Somalililer ve bir Fransız. Tabii Işid'in sondan bir önceki eylemi Reina baskını ülkemizde yabancı Işid militanı tarafından gerçekleştirilmiş, 39 insan katledilmiş 79 kişi yaralanmış ve saldırıyı Işid üstlenmiş, terörist Masharipov tek başına gerçekleştirmiştir.
Işid'in internetinde teröristin Reina'ya girişi görüntüsünün altında şu yazıyordu: '' Ey Muvahhidler! Artık bugün Türkiye eylemlerimizin çerçevesinde ve cihadımızın kapsamına girmiştir. Allah'tan yardım dileyin ve oraya saldırın! Güvenliğini korkuya, rahatlığını dehçeşe çevirin! Sonra orayı ateşli mücadelenizin mıntıkalarına katın...''
Işid'in ülkemizde işlemiş olduğu son saldırısı canlı bomba olduğu gerekçesiyle göz altına alına yabancı uyruklu bir Işid'çi, Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü avlusunda üzerinde sakladığı bıçakla polis Sinan Acar'ı şehit etti, aynı anda kendisi de öldürüldü. Son cinayetle Işid'çinin sıkı biçimde korunan emniyet müdürlüğüne detaylı arama yapılmadan, kelepçesiz şekilde sokulduğu ortaya çıktı.
AKP iktidarı Emevi Camiisinde namaz kılma hayali içinde ezanı beklerken kontrolsüz bırakılan sınırdan IŞİD geçti. Türkiye camiilerinde ard arda salalar okundu. Kaybeden ,tüm TÜRKİYE oldu.
İsmail Saymaz
İletişim Yayınları
1.Baskı 2017
262 sayfa
Işid'in 2011-2015 yıllarında etkisi altına aldığı, devşirdiği, eğittiği ve savaştırdığı kitle haliyle Türkiye'nin de tehdidi olmaya 2015 yılından itibaren açıkça başladı. Çıkardığı türkçe dergiye Konstantiniyye yani İstanbul adını verdi. En büyük hedefleri ise Şam'dan sonra İstanbul'u almaktı.
Tunus, Libya, Mısır'da başlayan arap baharı 2011'de Suriye'yi vuruyordu. Suriye'ye akan Bağdadi'nin siyah bayraklıları idi. Nisan 2011 ile Ekim 2015 arasında Suriye ve Irak'a toplam 2750 türk selefi gidip geldi. O tarihten itibaren 1211'i çatışma alanında kaldı. 749'u Işid, 136sı El Nusra saflarında savaştı, 457si ise öldü. Cihadçıların il il dağılımı ise şöyle; Konya 629, Ankara 342, Adana 286, İstanbul 191, Gaziantep 143, Diyarbakır 94, Bursa 87, Van 71, Bingöl 57, Kayseri 54, Hatay 45, Adıyaman 44, Malatya 40, İzmit 33, İzmir 26, Mersin 23, Erzurum 23, Samsun 16, Trabzon 14, Antalya 11, Kars 9, Kahramanmaraş 8, Şanlıurfa 8, Elazığ 6, Sivas 5.
Bu gruplar, laik sistem kadar belki de ondan daha çok tarikat ve cemaatlerle kavgaya girişti. Tarikat ve cemaatlerin küfür sisteminin parçasına dönüştüğünü, tarikat ve cemaat liderlerine bağlanmanın haram ve şirk olduğunu iddia ettiler. Bunlardaki zihniyet bunlardan aman dinleyenlerin dışında herkesin öldürüleceği ifade ediliyor.
''Aramızda bir eman, söz ve zimmet ahdi olmayan bir kafir silahını bize doğrultmasa dahi öldürülebilir ve malı ganimet alınabilir. Yani malı ve kanı müslümanlara helaldir...''.
Gelelim Işid'in Türkiye'deki eylemlerine. Bunların en büyükleri Alagöz Kardeşlerin yaptığı Suruç ve Ankara katliamıdır. Alagöz Kardeşleri dinleyen polis ailesi ve şeyhleriyle yaptığı helallik konuşmasını bildikleri halde hiçbir şey yapmamış, Yunus Emre Alagöz 10 Ekim 2015'te Ankara'da Işid bombasının pimini çekmişti.
Gerek ülkemizden transit geçip gerekse Irak ve Suriye'ye başka yollarla geçen Işidçilerin yabancı terörist profili şöyleydi;
Türkistanlılar, Özbekler, Türkler, Kazaklar, Ruslar, Tacikler, Kırgızlar, Mısırlılar, Iraklılar, Somalililer ve bir Fransız. Tabii Işid'in sondan bir önceki eylemi Reina baskını ülkemizde yabancı Işid militanı tarafından gerçekleştirilmiş, 39 insan katledilmiş 79 kişi yaralanmış ve saldırıyı Işid üstlenmiş, terörist Masharipov tek başına gerçekleştirmiştir.
Işid'in internetinde teröristin Reina'ya girişi görüntüsünün altında şu yazıyordu: '' Ey Muvahhidler! Artık bugün Türkiye eylemlerimizin çerçevesinde ve cihadımızın kapsamına girmiştir. Allah'tan yardım dileyin ve oraya saldırın! Güvenliğini korkuya, rahatlığını dehçeşe çevirin! Sonra orayı ateşli mücadelenizin mıntıkalarına katın...''
Işid'in ülkemizde işlemiş olduğu son saldırısı canlı bomba olduğu gerekçesiyle göz altına alına yabancı uyruklu bir Işid'çi, Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü avlusunda üzerinde sakladığı bıçakla polis Sinan Acar'ı şehit etti, aynı anda kendisi de öldürüldü. Son cinayetle Işid'çinin sıkı biçimde korunan emniyet müdürlüğüne detaylı arama yapılmadan, kelepçesiz şekilde sokulduğu ortaya çıktı.
AKP iktidarı Emevi Camiisinde namaz kılma hayali içinde ezanı beklerken kontrolsüz bırakılan sınırdan IŞİD geçti. Türkiye camiilerinde ard arda salalar okundu. Kaybeden ,tüm TÜRKİYE oldu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)